Kadının Adı Var ! - Yeşim Yeşiloğlu - Sevdalım Hayat
Kadının Adı Var ! - Yeşim Yeşiloğlu

Kadının Adı Var ! - Yeşim Yeşiloğlu

Paylaş

8 Martı geride bıraktığımız şu günlerde, milenyumun üstünden geçen 17 seneye rağmen dünya hala ataerkil bakış açısında, hala ataerkil geleneklerini devam ettiriyor. Öyle bir dünya ki 8 Mart'ı salt çiçek vermek üzerine kurgulayan, "kadınlar çiçektir" mesajı vererek farkındalık yarattığını zanneden bir kitleyle baş başayız.

Oysa ki kadın çiçek değildir! Kadın at değildir! Kadın şarap değildir! kadın kadın kadın kadın....

Sadece insanlık adına konuşsak olmaz mı ? Olmaz, olmaz, olmaz...

Kadın doğdu, sustu herkes. Dünyayı omzunda taşıyacak kadın doğdu ama sustu herkes.

Kadın oynamak istedi ama izin vermediler. Kadın "uslu" olmalı, kadın bağırmamalı, kadın koşmamalı, kadın köşesinde sessizce durmalı.

Kadın etek giymek istemedi ama izin vermediler. Kadın kadınlığını bilmeli, kadın elbise giymeli, kadın etek giymeli kadın "pembe" giymeli, kadın erkek gibi giyinmemeli.

Kadın arabalarla oynamak istedi ama izin vermediler. Kadın çay bardakları ile oynamalı, kadın bebeklerle oynamalı, kadın ütü yapmalı, yemek yapmalı ama arabalardan uzak durmalı.

Kadın arkadaşları ile bir meşin topun peşinde koşmak istedi ama izin vermediler. Kadın erkeklerin oyununu oynayamazdı, kadın erkeklerle birlikte oynayamazdı.

Kadın çok büyüyemedi. Kadın hala "çocuktu" ama olsun artık bazıları için kadındı işte. Kadın öğrenemeden dünyayı, isyan edemeden büyümek zorunda kaldı. Kadın anne olmak zorunda kaldı. Kadın "insanoğlu"nun suskunluğu yüzünden anne oldu, kadın "adam gibi adamların" erkekliklerini göstermeleri için dayak yedi, kadın "toplumun gerçeği" yüzünden "kocandır döver de sever de" diyen komiser amcaları yüzünden eve döndü, kadın isyan ettiği için dövüldü.



Kadın yemek yaptı, kadın ütü yaptı, kadın çocuk doğurdu, kadın hizmet etti, her şeye rağmen kadın sustu ama olmadı. Kadın sırf kadın olduğu için suçluydu. Suçlu kadını astılar, bıçakladılar, kurşunladılar, kadın acı tebessümle geldiği dünyadan yine acı tebessümle gitti.

Filmi başa saralım. Her bebeğin aslında bir şampiyon olduğu, bir çok zorlu mücadeleden sonra rahme düştüğü güne dönelim. Ne fark eder? Ne fark eder dünya tatlısı o küçük savunmasız bebeğin kadın veya erkek olması? Ne fark eder kimliği ? Ne fark eder ismi?

İnsan olması yetmez mi yaşam hakkı için yoksa insanoğlu olmak zorunda mıdır? Siz bilim adamı diyorsunuz diye bilime katkı sunamaz mı sanıyorsunuz? Delikanlılığı sadece erkeklere özgü mü sanıyorsunuz ? Tüm acısına rağmen sadece tek damla gözyaşı döken kadından daha güçlü olduğunuzu mu sanıyorsunuz ?

Yok saydığınız, aşağıladığınız için kadının gerçekten yok olacağını sanmaya devam edin siz. Her türlü baskı ve kısıtlamaya rağmen "elinin hamuru" ile düzeni sarsan, dünyayı daha yaşanılır kılan, adalet için haykıran kadınlar oldukça kadının adı var dostum, kadının adı da kendisi de var var var !

Yeşim Yeşiloğlu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder