“Modern” Zaman Bruno’su FARKHUNDA ve Adalet - Yeşim Yeşiloğlu - Sevdalım Hayat
“Modern” Zaman Bruno’su FARKHUNDA ve Adalet - Yeşim Yeşiloğlu

“Modern” Zaman Bruno’su FARKHUNDA ve Adalet - Yeşim Yeşiloğlu

Paylaş
İtalya'nın Roma şehrinde Campo De Fiori meydanında elinde ölümüne sebep bilgi kaynağı (kitabı) ile duran kişi 1600 yılında salt kilise öğretisine karşı çıktığı için kazığa bağlanarak diri diri yakılan Giordano Bruno'dur. Katolik dünyasının kalbinin yer aldığı Vatikan'a çok da uzak olmayan bu meydanda Vatikan'ın aldığı pek çok candan birinin heykeli var. Öyle bir dünya ki 400 yıl önce "şeytan" olarak suçlanan bir insan bugün Avrupa'nın en bilindik meydanlarından birinde insanlık adına utanç duymanız için size bakıyor.

Ancak ne kadar bakarsa baksın yeterli olmayacak. Zira geçen 400'ü aşkın yıla rağmen 2015 yılında dünya din adına işlenen bir cinayete daha seyirci kaldı, dünya din adına işlenen bir suça sessiz kaldı, dünya din adına yakılan bir insanı kurtaramadı. Siz sayın seyirciler bir insanın daha toprak olmasına engel olmadınız !

Farkhunda...

Afganistan'ın Kabil kentinde cami çıkışında İslam dininde yeri olmayan muskaları satan bir mollayı "uyardığı" için öldürüldü Farkhunda. Muska satarak dinden çıkar elde eden bir müsveddenin "kuran yaktı" yalanı ile kolayca galeyana gelen bir kitle tarafından vahşice öldürüldü Farkhunda.

Taş attılar, sopalarla vurdular, çatıdan attılar, tekmelediler, arabayla ezdiler... Yetmedi benzin döküp yaktılar, bir çöp gibi attılar Farkhunda'yı. Sadece bir hurafenin devam etmesine engel olmak istedi diye. Sadece bir din tüccarına karşı durduğu için.

Şeriatla yönetilen, korkunun esiri olmuş topraklarda din üzerinden iktidar kuran, din üzerinden çıkar elde eden bir kişiye dur diyen bir kadın öldürüldü ey dünya. Linci bir kültür haline getirmiş, düşünmekten ve sorgulamaktan aciz bir yığının ilkel duygularını tatmin etmesi için öldürüldü Farkhunda. Katillerinin bir kısmı serbest bir kısmı da göstermelik cezalar aldı. Katilleri aramızda ey dünya, yarın yanından geçecek, yarın seni de öldürecek belki. Tek bir yalan söz duyması yetecek o gelişmemiş organizmaların, tek bir müsvedde karar verecek kaderine...

Adalet, bir inancın en kutsal yapı taşı olması gereken adalet. Bir düşünce sisteminde her daim tepede yer alması gereken adalet. Devletin ve ona bağlı hukuk sisteminin temel amacı olduğunu sandığımız ancak sadece güçlülerin elde ettiği adalet...

Adalet yok sayın seyirci. Sen sessiz kaldıkça adalet olmayacak. Sen haksızlığa itiraz etmedikçe, sen bu bizim hakkımız demedikçe, sen düşündüklerini söylemekten korktukça, sen düşene el uzatmadıkça, sen güçlüden yana olmayı tercih ettikçe, sen sisteme boyun eğdikçe, sen mücadeleden vazgeçtikçe adalet yok sayın seyirci.

Yaşamak çok güzel, nefes almak her güne yeni bir umutla başlamak bir şans. Ama korkan insan yaşamanın değerini anlayamaz, korkan insan umut edemez, korkan insan sıranın kendisine gelmesini beklerken hareket edebilen bir ölü olduğunu fark edemez. O yüzden artık içindeki isyanı saklamaktan vazgeç! Sesini yükselt sayın seyirci, itiraz et, haksızlık karşısında öfkelen, sonunda öleceğini bilsen bile geri adım atma. Belki o zaman bu dünyada adaletin bir parçasını bulabiliriz ve devam etmemiz için bir umudumuz olur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder