Profesörü Sinirlendiren Genç - Zülfü Livaneli - Sevdalım Hayat
Profesörü Sinirlendiren Genç - Zülfü Livaneli

Profesörü Sinirlendiren Genç - Zülfü Livaneli

Paylaş

Danimarka'da bir üniversite sınavında şöyle bir soru soruluyor: 

"Bir gökdelenin yüksekliğini barometre ile nasıl bulursunuz?" 

Öğrencilerden birisi şöyle cevap veriyor: "Barometrenin ucuna bir ip bağlayıp gökdelenin tepesinden aşağı sallarsınız. Barometre yere değdiğinde ip ve barometrenin toplamı, gökdelenin yüksekliğini verecektir." 

Bu cevap profesörü çok sinirlendiriyor ve öğrenci dersten kalıyor ama cevabının doğru olduğu konusunda ısrar edince, durumu çözmek için başka bir hoca görevlendiriliyor. Bu kez sınav sözlü. Yeni profesör, öğrenciye bu sorunun cevabı için altı dakika süre veriyor. Öğrenci, bu sürenin beş dakikasını alnı kırış kırış olmuş, düşünerek geçiriyor. 

Hoca zamanının bitmekte olduğu uyarısını yapınca da birçok cevap bulunduğunu ve birini seçmekte zorlandığını söylüyor. Ve diyor ki: "İlk olarak barometreyi gökdelenin tepesine çıkarırsınız, sonra aşağı bırakarak yere düşene kadar geçen süreyi ölçersiniz. Binanın yüksekliği (H=0.5 x g x t kare) formülü uygulanarak hesaplanabilir. Ama bu barometre için kötü bir seçim.Veya güneş parlıyorsa, barometrenin yüksekliğini ölçer, sonra onu yere dikip gölge uzunluğunu, daha sonra da gökdelenin gölge uzunluğunu ve yüksekliğini hesaplayabilirsiniz. Fakat bu konuda çok bilimsel bir cevap istiyorsanız; barometrenin ucuna bir ip bağlayıp onu bir sarkaç gibi sallandırabilirsiniz; önce yer seviyesinde, sonra da gökdelenin tepesinde. Ya da gökdelenin   dışında   bir yangın merdiveni varsa barometreyi bir cetvel gibi kullanarak yüksekliği ölçebilirsiniz." 

Öğrenci şaşkınlık içindeki hocaya sonra şöyle diyor: "Eğer ille de sıkıcı olmak ve kurallara bağlı kalmak istiyorsanız, doğal olarak barometre ile gökdelenin tepesindeki ve yer seviyesindeki basıncı ölçer ve milibar cinsinden çıkan farkı metreye çevirerek yüksekliği bulabilirsiniz. Ama bizler zihnin bağımsızlığı yolunda yüreklendirildiğimiz için kuşkusuz en iyi yol hademenin kapısını çalmak ve barometreyi ona hediye ederek gökdelenin yüksekliğini sormak olurdu." 

Anlattığımız öğrencinin adı Nils Bohr. Fizik dalında Nobel ödülü kazanan tek Danimarkalı. Sıra dışı bir adam. Gerçi Türkiye'de sıra dışı olmak, sürüden ayrılmak ve özgür düşünceyle kendi yolunu çizmek her yerden daha zordur. İnsanın önüne daha sert kayalar ve daha çetin engeller çıkarırlar. Ama yine de dünya ölçeğinde "Bir şey yaptım!" diyebilmek için bu çileyi göze almak gerekiyor. 

Şimdi diyeceksiniz ki Türkiye'de bir yöntem daha var: Barometre ile adamın gözünü çıkarır ve "Gökdelenin kaç metre olduğunu söyle ulan!" derler. Bu da doğduğunuz ülkenin amortisi. 

Not: Bu konuyu daha önce de yazmıştım ama ortalığı kaplayan taklit merakı ve basmakalıp düşünceler yüzünden bir kez daha yazmak istedim. Belki tek tük de olsa ilgilenen ve Nils Bohr'u örnek alan gençler çıkar.

Zülfü Livaneli

Vatan Gazetesi, 17.04.2004.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder