Plazalar ve Organik Tarım - Asiye Açar - Sevdalım Hayat
Plazalar ve Organik Tarım - Asiye Açar

Plazalar ve Organik Tarım - Asiye Açar

Paylaş
 
Plazalar ve Organik Tarım

Uyarı: Bu yazı rahatsız edici kelimeler içerebilir.

Aynı seviyede olduğunuz, aynı işle görevlendirildiğiniz takım arkadaşınız -işini sevmemeyi, geçimini sağladığı o işin hakkını vermemenin mazereti kabul ettiği için- aynı, basit fakat önemli hatayı 5. kez tekrarlandığında, ona "Geri zekalı mısın!" diye bağırmadan, nezaket kuralları çerçevesinde,  bunu yapmaması gerektiğini söyleyebilmek için kaç beyin kıvrımı gerekir?

Ya da aynı hatanın hata olduğunu bilip, defalarca yaparak seni aptal yerine koymaya çalışan kişiye, "Yavşak herif!” demeden, nezaket kuralları çerçevesinde haddini bildirmek için ne kadar EQ’da (Duygusal zeka) olmanız gerekir?

Sadece bir kadını bel altı esprileriyle güldürebiliyor diye, iş ortamında yakışıksız esprilerle herkesi güldürebileceğini sanan  "dallamaya" çizginizi bozmadan tavrınızı koymak için kaç yaşında olmanız gerekir?

Onu inatla görmezden ve duymazdan geldiğiniz halde, 2 metrekarelik odada bağıra bağıra, klişe bir konuda yorum yapan adamın havası nasıl söndürülür?

Yine aynı işle görevlendirilip, işi tamamen sizin yaptığınız bir projede, yöneticiniz takım arkadaşınızı görmeyip, 5 dakika geciktiğinizde sizi azarlamaya kalkarsa, nezaket kuralları çerçevesinde, öfkenizi belli ederek ama hiç "geri dönülmeyecek sözler kullanmadan", arkadaşını ispiyonluyor gibi görünmeden ama eteğindeki tüm taşları da, artık "bunu siz istediniz" diye dökerek hak nasıl savunulur?

Siz yaratıcı ve etkili bir uygulama ile çıkageldiğinizde, akıllı birkaç insan sizi alkışlıyorken, üçte biri işlerine gelmese de fikrinizin doğruluğuna ses çıkaramadığı için sessiz kalıp, bazıları da burun kıvırırken;  bir "düz, dümdüz" arkadaşınız "ah canım yaa, sen de nelerle uğraşıyorsun böyle!" diyerek, kesinlikle aklının ermediği fikrinizi küçümsemeye çalışırsa, onu bir sineklik darbesiyle nasıl püskürtürsünüz?

Bir arkadaşınızın hatırı için görüşmek zorunda olduğunuz kişiyle "dangalak" konuşmaları yüzünden görüşmelerinizi nasıl en aza indirirsiniz?

Gördüğünüz gibi iş hayatı, vahşi hayvan belgesellerinden daha vahşidir. Bu habitat içinde medeniyetli olmak da, zeka gerektirir. Kelime kullanmaya üşenip küfreden, bağıran ya da şiddet kullanan insanların zeka seviyesini buradan ölçebilirsiniz. Ama siz şehir içinde "köylü kurnazı" zihniyetiyle yaşayanlara karşı, "medeni" olmaya çalışıyorsanız bir yerden sonra tükeniyorsunuz.

Görkemli camlı plazalarını, şık kıyafetlerini, masa başı "rahat" işlerini bırakıp, dağ başına "organik tarım” yapmaya giden beyaz yakalıları anlıyor musunuz şimdi?

Tamamen işi bırakamayanlar da, 10-11 ay bunları yaşayınca, yılın kalan bir ayını "insansız" bir ortamda, kuş sesleri içinde, makyajsız, kıyafet takıntısı olmadan, olabildiğince sessiz, "vahşi" bir ortamda geçirmek istiyor.

Beyninin kıvrımlarını temizlemek için.

Asiye Açar
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder