İntihar
Süsü
İple asılı bulunmuş,
yüksekten düşmüş, başından vurulmuş her
kişiye "intihar" deyip olayı kapatmak kimlerin işini kolaylaştırıyor?
Polisin? Savcının? Katilin? Katilin çevresinin?
Olay intihar bile olsa,
"kendini" öldüren kişiyi bu duruma iten sebepler ve şahıslar
araştırılmalı iken, "ölü"nün ne kadar suçlu, ne kadar Suriyeli, ne
kadar "kötü kadın” olduğu konuşuluyorsa... bu kimin işine yarıyor?
Plazalardan düşen,
kalbinden-başından silahla vurulan, kendini benzinle yakan (!), bir avuç uyku
hapı içen, hatta kendini trenin altına atan insanlara derhal
"intihar" kararını biçenler,
katillerine suçlarını meşrulaştırmayı öğretiyorlar. Açıkça "Adam
öldürürken bu yolları kullanırsanız sizi hapse atmayız” diyorlar.
Köylerde kuyuya
düşenler, fare ilacı içenler, kaza ile üstünden traktör geçenler, hatta kaza
ile üstünden iki kere traktör geçen insanların (!) ne kadarı dikkatsizlik kurbanıdır, ne kadarı
cinayete kurban gitmiştir acaba?
9 yaşındaki bir çocuk
bir demir kapıya asılı halde bulunmuş.
Haber: "Suriyeli çocuk intihar etti.”
O çocuğa yaşarken
"İntihar nedir?” diye sorsaydınız, belki size tam bir cevap bile
veremezdi. Ayrıca ayakkabı bağını bağlayamayacak yaşta olan bu çocuğun eline
bir ip verseniz düğüm atabilir miydi acaba? Hele ki, asılı olduğu ipin onu
taşıyıp taşıyamayacağını, attığı düğümün çözülmeden, boğazını sıkıp onu
öldürecek kadar sıkışıp sıkışmayacağını hesap edebilir miydi acaba?
Evinden çıkıp komşuya
gitmesine bile izin verilmeyen genç kız, köyünden bir saat uzaklıkta bir
viyadükten düşmüş. Haber: "Genç kız intihar etti." Yaşarken ona, o
viyadüğün yerini sorsaydınız, size boş gözlerle bakacaktı belki de. Kim götürdü
de, attı onu aşağıya?
Çoğu intihar planlı bir
cinayettir. İntihar süsü veren katiller veya kişiyi "Hayatındaki tüm
güzelliklere canını yakarak veda etme" gibi büyük bir eyleme iten sebepler
ve suçlular iyi araştırılmalı ve cezaları verilmelidir.
Adaletin terazisini
bozmayalım, bir gün hepimizin ihtiyacı olacak.
Asiye
Açar
acarasiye01@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder