Sürgün Sesler
Souad Massi
Hangi taşı atsanız, sağa sola çarpıp
tangırdar. İşte bazen böyle boş bir teneke gibidir insanın ruhu. Öfkeli
olamayacak kadar yorgun, coşkuyu istemeyecek kadar yılgındır. Gündüz bir telaş,
bir umarsızlıkla geçse de gecenin zamanı pek ağır, pek sancılıdır. Kuvvetle
muhtemel bunlar sonbahar alametleridir, bilirsiniz ama elden bir şey gelmez.
Sonra o kadın, kulağınıza bir şarkı mırıldanır. Anlamadığınız bir dilde sizi
sarıp sarmalar. O an duyumsadığınız şey, çoğu kez coşkuya karşılık kapı dışarı
ettiğiniz huzurdur. Duyduğunuz minnet, müziğin kadim gücünü bir şifacı gibi
kullanan o kadınadır. Souad Massi.
Yanı başınızda tatlı tatlı şarkılar
mırıldanan bu kadının hikâyesi cesaret ve mücadele ile
bezelidir. Bir kez daha fark edersiniz ki, müzik ancak bir meselesi olan
insanların elinde gücünü bulur.
“Her şeyin
barışçıl ve yumuşak bir şekilde değişip dönüşmesini diliyorum.” diyen, bütün
savaşların şarkılarla sonlanabileceğine inanan Massi’nin hayat hikâyesi 1972
yılında Cezayir’de başlıyor. Yedi çocuklu işçi bir babanın, yoksulluk ile sınanan günlerin kızı;
özgürlüğün peşinde müziğe sarılmış bir hayat o. Henüz çocukken başlayan müzik serüveni, yaşıyla
birlikte gelişen yeteneğiyle ilerliyor. Başlarda Flamenko tarzında müzik yapan
bir grubun üyesi oluyor, daha sonra tek albümüyle tüm ülkeyi dolaşacak olan bir
rock grubu kuruyor. Grubu ile gerçekleştirdiği turne, ona bir yandan ülkesinde
olan biteni yakından gözleme, diğer yandan yöresel ezgileri toplama şansı
veriyor.
Yaşadığı coğrafyanın sorunlarına
sanatıyla başkaldırıyor Massi. Kadınların içinde bulunduğu şartlara, özellikle
maruz kaldıkları şiddete şarkılarıyla tepki gösteriyor. 1994-1996 yılları
arasındaki Cezayir’in çalkantılı dönemi, şarkılarında politik unsurlar bulunan
Massi’yi zor duruma sokuyor. Benzerlerine pek çok kez rastladığımız şekilde çok
sevdiği ülkesinden ayrılmak zorunda bırakılıyor.
Bu dönemden sonra müzik hayatını,
yaşadığı Fransa’da sürdürüyor. Her sürgün sanatçı gibi özlemi ve isyanı
şarkılarına yansıyor. 1999'da Paris'te gerçekleştirilen 'Femmes d'Algerie'
(Cezayir'den Kadınlar) Festivali'nde gösterdiği performans, müzik kariyerinde ona
güçlü bir ivme kazandırıyor. Folk, chaâbi, rock gibi farklı müzik türlerinin
bir arada olduğu ilk albümü 'Raoui' çıkıyor ve Massi bu noktadan sonra dünya
müzik arenasının en güçlü sesleri arasına giriyor.
Arapça, Fransızca,
İngilizce ve Berberice seslendirdiği şarkılar, sınırların ötesinde
müzikseverlerin yüreklerine dokunuyor. Ülke ülke geziyor Massi, memleketine
olan özlemini, özgürlük mücadelesini, kadını, barışı şarkılarıyla haykırıyor.
2012 yılında ülkemizde de bir konser veren Massi, binlerce seyircinin
hayranlığını kazanıyor.
Geçtiğimiz günlerde 6.
albümü “Oumniya” ile sevenlerinin karşısına çıktı sanatçı. Souad Massi, birbirinden
güzel ve dokunaklı şarkıları ile yüreğimizin yanı başında yer almaya; müzik,
kalbinden gelen cesaretle haykıran kadınların elinde yücelmeye devam ediyor.
Hande Çiğdemoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder