belki resim der ki /
sen uyurken
The Golden Fruit, Balthus (Balthasar Klossowski), 1956, tuval üzerine yağlı boya
Sen uyurken bütün evi bi güzel temizledim. Tembih ettiğin gibi, kuşlara bolca yem verdim, çiçeklerini suladım. Pencereleri açıp, odayı bir güzel havalandırdım. Hızlıca pencereden içeriye dalıveren iki bülbülü zar zor çıkardım dışarıya. Yoksa kalsalar mıydı, bilemedim. Geçen gün senin için bahçeden topladığım papatyalar vazoda solup tek tük masaya dökülmüşler; dokunmadım. Arka odada, arasına mendilini koyup kapadığın kitaba da dokunmadım. Aceleci davranıp, sana kahve, kendime çay hazırladım. Uykunda kokusunu duyasın diye tepsiyle sehpanın ucuna koydum. Sonra, dışarı çıkıp ağaçtan üç beş tane portakal kopardım. Harika kokuyorlardı. Yanına uzanıp sana da koklatmak istedim bir an, ama sonra nedense bundan vazgeçtim. O kadar güzel bir gülüş vardı ki yüzünde, rüyanda neler gördüğünü merak ettim. Bi sigara yaktım, oturup ayaklarının dibine öylece seni seyrettim. Portakalın, çayın ve kahvenin, yumuşak tütünün, ha bir de ölü papatyaların tütsülenen, iç içe geçen, dilim dilim odaya yayılan sakinleştirici kokusu.
Ender Macun, Nisan
2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder