“Ama çok lezzetli diyor” genç adam. Pahalı
markalardan değil ama çok serin giyimli. Az kazanıyor.. O çok pahalı et satan,
görgüsüz kasabın hamburgerlerini kast ediyor.. nefismiş! Öyle böyle değilmiş.
İnsan yerken zevkten inliyormuş. Tuzu kuru bir başkası şöyle diyor. “Hafta
sonları ailece orada yiyoruz.. bizim muhitte. Etleri nefis!” “Geçen sene Mart
ayında NY Times’da hakkında çok kötü eleştiriler çıktı” diyorum. “Salt
pazarlamadan ibaret bir cezbeder, sattığının hakkını vermeyen ürünler satıyor”
diyorum, tınmıyor. Sen de ne anlarsın manasına bıyık altından gülüyor. İlle de
yiycem diyor. Ben de içimden tıksırına dek ye diyorum. Aslında derdi et yemek
değil. İyi Hayat Reçetesi’nin gereklerini en iyi şekilde yaptığını bana,
etrafına göstermek ama bendenizde İyi Hayat Reçetesi’ne saygı ne gezer!
Tabii küçümsüyorum kendisini. Fena bozuluyor.
Adamın tatmini etin tadında değil, tatmin yaratılan atmosferde, o atmosferi
birlikte paylaştığı insanlarda, üşüşmede, dadanmada, toplu tüketim ayininde. “
Valla iki kişi şu kadar para ödedik” deyip ağzını gerip yüzüne hayretli bir
ifade veriyor, omuzlarını kaldıra indire sanki bi iş yapmış gibi gülüyor. Pek
memnun, hazzın doruğunda. İyi Hayat Reçetesi adı konmamış bu tüketim ayinlerinin
kabarık bir listesidir aslında. Tüketimi durmadan köpürtmek için yaratılmış bir
reçetedir. Sizin ya da ürünün iyiliğiyle hiç bir ilgisi yoktur.
Nedir İyi Hayat Reçetesi? Reçetede yazanlar
şöyledir ve bu kalemler artırılabilir.. uzar gider. Ayakkabınızın tabanına
yapışmış sünekliği sonsuz bir sakız gibidir.
Bunu ye!
Bunu giy!
Bunu tak!
Burada ye!
Burada eğlen!
Bunu sür!
Burada ata bin!
Burada konakla!
Bu okul iyi!
Bu ev iyi!
Şu ülkeye seyahat et! O ülkede şunları şunları
yap, satın al!
Bunu iç!
Okuduğunuz gibi reçetenin hiç nezaketi yok ama
onun nezaketinden kime ne? İyi Hayat Reçetesi sizi toplumun en üst katmanlarına
çıkartacak bir asansördür. Sizin yeriniz göktür, yer değil! Bunu reçeteyi
yazanlar bilir, sizin adınıza düşünür. “Bırakın düşünmeyin, biz sizin adınıza
düşünelim”. Kulağa ne kadar güzel gelen bir reklam sloganı değil mi? Bu reçete
zaman zaman nazik gibi görünür. Bunun nedeni kullandığı naziklik maskeleridir. Sizin
için yaratıldığını, size hizmet etmek için var olduğunu söyler.
YALANDIR!
Bütün bu tavsiyelerin ve güdüleyicilerin
arkasında sizin iyiliğinize imiş gibi görünen bir mal, hizmet vs. satışı vardır.
O da sizin iyi hayatınızla hiç ilgili değildir. Bu reçeteyi kullanan insanların
ortak özelliği manipülasyonlara açık, kendi beğenileri olmayan ya da neyin
kaliteli, iyi ve güzel olduğuna dair çok az fikri olan insanlar olmalarıdır. Kural
yıkamayan, sürüyle devinen, kişiliğini tüketim ürünlerinde arayan,
toplumsallığını İyi Hayat Reçetesi kolaycılığına bırakmış ruhunu unutmuş
insanlardır. Bazıları öylesine etkilenir ki bu reçeteden, içinde yazanları
yerine getirebilmek için kazandığı akçelerini bunlara çar çur edip gerçek
gereksinimlerinden mahrum yaşarlar. O reçetenin içinde adı geçen bir mekânda
oturup diğerleri yanlarında hapur hupur şunu bunu yerken elindeki kahvesiyle
oyalanıp kurumlanır. O reçeteye esrik bir zavallıdır.. kahvesi çoktan soğumuştur
ve içilecek durumda değildir.
Bu zavallılar oradan gitmek istemezler ama
ceplerinde orada kalıp daha çok yemek ve içmek için paraları yoktur.. olsun o
muhteşem tüketim anları hiç bitmesin! Garsonun kötü bakışları altında ezilerek
o hazzı onurlarının lekelenmesi pahasına sürdürürler. Böyledir reçetenin alım
gücü düşük insanı düşürdüğü durumlar. Ancak parası olanı da düşürür reçete. Onun
seçme, sorgulama özgürlüğünü kısıtlar. Sürekli olarak aynı şeyleri yaptırır,
sürekli aynı şekilde yaşatır, eğlendirir.. hatta farklı seçenekler sunarken
bile iradenizi kilitler.
İyi Hayat Reçetesi’nin gardiyanları bunu becermede
pek bir mahirdir. “Aha haha aha … evet anlıyorum efendim.. haklısınız efendim..
ancak arkanızda bir ordu gibi kalabalık birikmiş, böyle durmadan konuşarak
arkanızda hizmet vereceğimiz diğerlerinin haklarını gasp ediyorsunuz. Uzatırsanız
güvenliği çağıracağım.. müşteri şikayet formu şurada dilerseniz doldurun..” O
formlar bir hışım doldurulur. İyi Hayat Reçetesi’nin memurları bunları
okur/okumaz ve sizin gibi kaç kişi şikâyet etmiş bakılır/bakılmaz.
Kârdan düşmeyecek şekilde sözde önlemler alınır ama
arıza halledilmez. Çünkü arızayı halletmek maliyetlidir ve şirket daha az
kazanır. Şirket sizinle uğraşan servis elemanlarının dırdırından da bıkar ve
sistemi otomatik çağrı merkezlerine, elektronik iletişime terk eder. İyi Hayat
Reçetesi sizlerin iyiliği için değil şirketlerin iyiliği için yazılmıştır.
Orada gördüğünüz her madde aslında şirketlerin rahat yaşaması içindir, siz
tüketerek aldanan Matrix’de yaşayan kozada uyuyan insansınızdır aslında. Matrix’in
dışında ne var diye merak edenler o kadar az sayıda insandır ki bir araya gelip
seslerini bile çıkaramazlar. Matrix’de yaşamanın elbette bir maliyeti vardır.
Debdebeli bir entellektüelliğin ardındaki insana yaban bir çöldür bu.
Yabancılaştıkça kendini havalı sanan insanların çağında, robotların ufkunda
yaşıyoruz.
Eşref
Alemdar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder