Resimaltı / 24 Eylül 2017 - Ender Macun

1

Akşam oluyor. Sıcakserin akşam rüzgarı değip geçiyor. Yüzmelerdeyiz. Şehir bizi umursamadan akıyor bir yerden başka bir yere. Yer yerinden oynuyor akşamüzerleri.

            Bunu yazan kimse yok. Bunu bilen kimse yok. Eskiden bilenler şimdi  başka yerlerde.                       

                           Güle güle çocukluğum.

 2 

Kırmızı, bordo, mavi, yeşil, beyaz balkonlarındaydım aydınlık şehirlerin.

                Ve o şehirlerde kaldı aklım, kendime kilitliyim şimdi. Dur. Bak. Bir yığın oldum ben. Güle güle masallarım.

 3 

Sonsuzluk, gökyüzünden başlayıp yine gökyüzüne çemberleniyor bu şehirde.

     Bir bulut gölgesi konuyor üzerimize birdenbire. Ansızın. Sonra o bulut da gürültüyle

                geçip gidiyor. Gölge kalıyor. Güle güle masumluğum.

 4 

Gidememektir gitmelerin haylaz anarşisi. Bağlısındır,

          bir gemisindir ve ağır. İkizine düğümlü, kendinden umutsuz ve ama mağrur. Bağlasalar durmam bu limanda, diyemezsin.

               Güle güle başkaldırışlarım.

 5 

Önce oturulmuş, sonra terk edilmiş sandalyeler ne zamandır

        usta usta beklemekte. Unutulmuş bir çiçektir belki çerçeveye girmeyen.

           Hemen orada, sağda, kadrajdan çıkınca, hemen oracıkta, yerde durmakta.  Ustalık,  aslında olmayan çiçeğin yokluğuna anlam katmada.

                          Olsun, yine de güle güle haykırışlarım.

 6 

Nerede bırakmıştık kendimizi? Yokuz buralarda,

          uzun zaman oldu. Ardımızda kalan bir kirli-kırmızılıktır şimdi, biçare hayatlarımızı hüzünlendiren.

             size de güle güle, ah o çok renkli rüyalarım.

Ender Macun
endermacun@yahoo.ca

***
Fotoğraflar ve metinler Ender Macun'a aittir. İzinsiz kopyalanamaz, başka bir yerde kullanılamaz.