Ziya / Yirmi Dokuz - Ender Macun - Sevdalım Hayat
Ziya / Yirmi Dokuz - Ender Macun

Ziya / Yirmi Dokuz - Ender Macun

Paylaş
 
Ziya / Yirmi Dokuz


boş zamanlarda, Ziya ortalardan yok olduğunda, annemin elinden tutup, onunla Beyoğlu’na gitmeyi çok severdim. Yeni evimizin karşısında, dolmuş bekler, beklerken de, evimizin penceresinden bizi yolcu eden anneanne’ye uzun uzun el sallardık beraberce. Anneanne, iki parmağı arasına iliştirdiği Birinci sigarasını ve elini bize değil de sanki bütün bir caddeye sallar gibiydi. Bundan utanırdım bazen. Gözümü kaçırır, başka yerlere bakmaya çalışırdım. O zaman, baktığım başka yerlerde gördüğüm her şeyin, aklımın yalandan fotoğraf makinasıyla, fotoğrafını çeker, yine aklımın yalandan dolaplarında, çekmecelerinde saklardım.  Nihayet bir dolmuş gelip de apar topar annemle bindiğimizde gözüm arkada kalırdı hep. O zamanlar kenarları damalı, büyük, içleri karamela kokan dolmuşlar vardı caddelerde. Caddelerin ucu bucağı yoktu. Dolmuşta, cam kenarına geçip, sol dirseğimi otomobilin koltuk çıkıntısına dayardım; kendimi nasıl da büyümüş hissederdim… Yolculuk kısa sürerdi. Ama benim için koca bir şehir turu gibi olurdu bu kısa yolculuk aslında. Kuleleri, köprüleri, cadde ve sokakları, apartmanları, yağmuru, güneşi ve bulutu geçip Beyoğlu’na varırdık. Hiç inmek istemezdim dolmuştan. Beraber Beyoğlu’na gittiğimiz, pamuk şeker yediğimiz, ah bi de, ne çok gezdiğimiz annemi, aklımın yalandan fotoğraflarından habersiz beni gezdiren annemi, çok özledim. Neredesin? Ziya, ya sen?


Ender Macun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder