belki resim der ki / boşlukta sandalyeler
People in the Sun / Edward Hopper, 1960, tuval üzerine yağlıboya
Tepelere bakan o eski otelin, mutfağa açılan kapısının hemen
yanında, turistlerin oturup dinlenebilecekleri küçük, beton bir alan
vardı. Bu alan neredeyse günün hiçbir
saatinde boş kalmaz, misafirlerin mutlaka ilgisini çeker, abartmadan vaat
ettiği sükûneti aheste, usulca sererdi insanların önlerine. Ahşap sandalyeler
yaz, kış, gece ve gündüz orada öylece durur, öğlen ya da akşam yemeği için sessiz
odalarına, loş yemek salonuna yollanan misafirlerin az önce üzerlerinde
otururken seyredişlerini, arınmalarını ya da durağanlıklarını usanmadan taklit
edercesine, sanki kısacık bir süre betondan yükselir, orada, boşlukta asılı kalırlardı.
İşte o zaman, mor tepelerin, yolun, düzlüğün, gökyüzü ve yeryüzünün nasıl da
imrenerek onlara bakıyor olduğunu bilirlerdi.
belki resim der ki, resim sanatının yüzyıllardır süregelen
varlığının parçası olmuş belli başlı eserlere kısacık hikâyelerle eşlik eden,
kurmaca bir dokunuş denemesidir ve kuşkusuz, ana eksenini
‘anlamlandırılan’ eserin kendisi
oluşturur. Bu uzun soluklu proje ‘resim’ ve ‘izleyen’ arasındaki doğal bağa
gönderme yapar.
Ender Macun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder