Alkışlar Sana
Bir çocuğun başını mı okşadın? Övün kendinle. Demek
patronuna yalan söylemiyorsun, geç kaldığında. Trafiğe takıldım demiyorsun da, “Tam
evden çıkarken eşimle kapıştık, saatin farkına varmamışım.” diyorsun dosdoğru.
Bravo! Geçen gün sokakta gençler kavga ediyordu. Hiç düşünmeden girdin araya.
Yapmayın, etmeyin dedin, azıcık sesini de yükselttin. Ayırdın kavgayı.
Omuzların kalktı yukarı. İyi iş başardın. Evinin önündeki kaba yemek koyuyorsun
ha kediler ve köpekler için, üşenmeden ağaçlara ekmek bile asıyorsun kuşlar
yesin diye. Hayvan sevmeyen insan sevemez. Sevgi dolusun ne güzel. Üstelik
birinin onlara zarar verdiğine şahit olursan hemen tepki veriyorsun, duyarsan
şikayet ediyorsun. Hem sadece hayvanlar olsa keşke, ne çok kadın, ne çok çocuk
var. Tacize uğruyor, dayak yiyor, öldürülüyor. Hiç denk gelmedin ama okuyorsun.
Sen de yazıyorsun bir şeyler, sosyal medyada falan. Gösteri mösteri de denk
gelse katılırsın, şüphe götürmez.
Etrafında ne çok yoksul var. Memleketin çoğu fukara zaten,
sanki sen değil misin? Ama yine de elindekini paylaşıyorsun. Sokakta bir yaşlı
görsen elindeki poşetleri alırsın, durakta bekleyen asık suratlı gence
uzattığın simitle gülümsersin, manav bakkal kim varsa iki kelam etmeden
çıkmazsın dükkanlarından. Dostların da şanslı hani. Kimseye sırtını dönmüşlüğün
yoktur. Arkadan konuşmazsın, kuyu kazmazsın, küsmezsin kin tutmazsın. Kötü gün
dostusundur herkes bilir.
Ağacı, denizi, kuşu, karıncayı seversin. İncitmemeye
çalışırsın. Bir çiçeği kökünden sökmüşlüğün yoktur, bir pili öylece çöpe
atmazsın. Duyarlısın tebrikler. Benim kalbim temiz dersin. Öyle kötü sözmüş,
küfürmüş dilin bilmez. Kavgaların tartışmadan öteye geçmez. Bilerek kalp
kırmaz, can yakmazsın. Alkışlar sana…
Tamam mı? Bitti mi görevin? Geceleri başın yastığa huzurla
mı gömülüyor? Göğsünün içi kuşkanadı gibi hafif, vicdan dediğin handa ılık
meltemler mi esiyor? Dur bakalım orada! Sen hiç bal yaptığı için övünen bir arı
gördün mü? Ya da süt verdiği için böbürlenen bir inek. Bir çita nasıl öyle
hızlı koşuyorsa, bir kartal nasıl açıyorsa devasa kanatlarını sen de iyi
olacaksın. Mecbursun buna. İnsansın çünkü. Sevgi, doğruluk, iyilik övüneceğin
şeyler değil, zaten olağan özelliklerin senin.
“Anladık iyisin,” diyor ya Brecht bir şiirinde, “Seni
kimse satın alamaz,” diye devam ediyor ve diğer özelliklerini ekliyor.
“Yüreklisin”, “Akıllısın”, “Gözetmezsin kendi çıkarını.” Ama “Kime karşı?” diye
soruyor peşinden. “Yararı kime?”.
Hemen aklına gelmiyor mu asıl soru: Kiminle birlikte,
kimlerle birlikte ortaya çıkarıyorsun iyiliği? Tek başına mı yoksa? Öyle iyi
olunabiliyor mu? Hani Brecht soruyor ya, “Anladık iyisin / Ama neye yarıyor
iyiliğin?”
Şimdi başını yastıktan kaldırıp diğer tarafa dön ve düşün.
Neler yaptığını, neler yapmadığını, neler yapabileceğini. Taşı sevmek yetmez,
taş taş üstüne koymak lazım.
Hande Çiğdemoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder