Alkışlar Sana - Hande Çiğdemoğlu - Sevdalım Hayat
Alkışlar Sana - Hande Çiğdemoğlu

Alkışlar Sana - Hande Çiğdemoğlu

Paylaş
Alkışlar Sana
Bir çocuğun başını mı okşadın? Övün kendinle. Demek patronuna yalan söylemiyorsun, geç kaldığında. Trafiğe takıldım demiyorsun da, “Tam evden çıkarken eşimle kapıştık, saatin farkına varmamışım.” diyorsun dosdoğru. Bravo! Geçen gün sokakta gençler kavga ediyordu. Hiç düşünmeden girdin araya. Yapmayın, etmeyin dedin, azıcık sesini de yükselttin. Ayırdın kavgayı. Omuzların kalktı yukarı. İyi iş başardın. Evinin önündeki kaba yemek koyuyorsun ha kediler ve köpekler için, üşenmeden ağaçlara ekmek bile asıyorsun kuşlar yesin diye. Hayvan sevmeyen insan sevemez. Sevgi dolusun ne güzel. Üstelik birinin onlara zarar verdiğine şahit olursan hemen tepki veriyorsun, duyarsan şikayet ediyorsun. Hem sadece hayvanlar olsa keşke, ne çok kadın, ne çok çocuk var. Tacize uğruyor, dayak yiyor, öldürülüyor. Hiç denk gelmedin ama okuyorsun. Sen de yazıyorsun bir şeyler, sosyal medyada falan. Gösteri mösteri de denk gelse katılırsın, şüphe götürmez.

Etrafında ne çok yoksul var. Memleketin çoğu fukara zaten, sanki sen değil misin? Ama yine de elindekini paylaşıyorsun. Sokakta bir yaşlı görsen elindeki poşetleri alırsın, durakta bekleyen asık suratlı gence uzattığın simitle gülümsersin, manav bakkal kim varsa iki kelam etmeden çıkmazsın dükkanlarından. Dostların da şanslı hani. Kimseye sırtını dönmüşlüğün yoktur. Arkadan konuşmazsın, kuyu kazmazsın, küsmezsin kin tutmazsın. Kötü gün dostusundur herkes bilir.

Ağacı, denizi, kuşu, karıncayı seversin. İncitmemeye çalışırsın. Bir çiçeği kökünden sökmüşlüğün yoktur, bir pili öylece çöpe atmazsın. Duyarlısın tebrikler. Benim kalbim temiz dersin. Öyle kötü sözmüş, küfürmüş dilin bilmez. Kavgaların tartışmadan öteye geçmez. Bilerek kalp kırmaz, can yakmazsın. Alkışlar sana…

Tamam mı? Bitti mi görevin? Geceleri başın yastığa huzurla mı gömülüyor? Göğsünün içi kuşkanadı gibi hafif, vicdan dediğin handa ılık meltemler mi esiyor? Dur bakalım orada! Sen hiç bal yaptığı için övünen bir arı gördün mü? Ya da süt verdiği için böbürlenen bir inek. Bir çita nasıl öyle hızlı koşuyorsa, bir kartal nasıl açıyorsa devasa kanatlarını sen de iyi olacaksın. Mecbursun buna. İnsansın çünkü. Sevgi, doğruluk, iyilik övüneceğin şeyler değil, zaten olağan özelliklerin senin.

“Anladık iyisin,” diyor ya Brecht bir şiirinde,  “Seni kimse satın alamaz,” diye devam ediyor ve diğer özelliklerini ekliyor. “Yüreklisin”, “Akıllısın”, “Gözetmezsin kendi çıkarını.” Ama “Kime karşı?” diye soruyor peşinden. “Yararı kime?”.

Hemen aklına gelmiyor mu asıl soru: Kiminle birlikte, kimlerle birlikte ortaya çıkarıyorsun iyiliği? Tek başına mı yoksa? Öyle iyi olunabiliyor mu? Hani Brecht soruyor ya, “Anladık iyisin / Ama neye yarıyor iyiliğin?”

Şimdi başını yastıktan kaldırıp diğer tarafa dön ve düşün. Neler yaptığını, neler yapmadığını, neler yapabileceğini. Taşı sevmek yetmez, taş taş üstüne koymak lazım.

Hande Çiğdemoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder