Güneşe Tutunmak İçin - Gülcan Sural - Sevdalım Hayat
 Güneşe Tutunmak İçin - Gülcan Sural

Güneşe Tutunmak İçin - Gülcan Sural

Paylaş
 Güneşe Tutunmak İçin
Denize değil bir insana kıyınız olsun
Yanına oturup dinleyin, dinlenin.
Hatta beraber susarak konuşmayı öğrenin.
Sevin, sevgiyi hissedin.
Unutmayın! 
Sevmek yeşillendirir, çiçeklendirir.
Hiç ummadığın anda en güzel tomurcuklar oluşur. 
“Her şey bitti.” dediğinde yeniden başlar.
Gönül huzuru diye bir şey var;
Adını güzel sevmeyi bilenlerin koyduğu.
Sıkı sıkı tutunun o huzura, sizi ezip geçme pahasına bile olsa gitmesine izin vermeyin.
Kırıldıkça yeşeren dallar gibi,
Baharın geleceğini bilerek koşun ona.
Reçel kavanozlarına çiçekler dikin.
Bir canlının mevsimlere göre değişen bedenini izleyin.
Kışı yüreğinde yaşayanların, baharının geç geldiğini bilin. 
Çok sevip bezdirmeyin.
Unutmayın ki bir çiçeği öldüren de ona can verendir. 
Suyu çok verip çürütmeyin
Az verip solmasına müsaade etmeyin. 
Cezalandırmayın kimseyi, kendinizi de.
Hayatınızın izleri yaralarınızı, tekrar tekrar kanatmalarına izin vermeyin.
“Evet uçurumdan atıldım ama düşmedim.” deyin. 
Dibi görenin ufka yetişmesi zor olmaz.
Yaşayarak öğrenir insan, velhasıl.
Uçurumun dibindeki bataklıktan, güneşe tutunup çıkmak da senin işin. 
Çırpındıkça kendi kendini boğmak da, benden söylemesi. 
Evet ben o uçurumdan itildim.
Kanatlarımın açılmasını beklerken batağa çakıldım. 
Çırpındım, çırpındım...
Günler, aylar hatta yıllar süren bir çırpınışla öğrendim.
“Gerçek, gördüğümüz şey değil aslında.”
Görüp hissettim,
Sustum yaşadım...
Susarak yaşamayı da böyle öğrendim.
Güneşi yumak yumak eğerdim;
Huzur ektiğim yüreğimin tarlasına...
Bulutlara attığım kancayla yağdı yağmurlar.
Yani diyeceğim o ki;
Kolay olmuyor o bataktan çıkmak.
Tutunduğun halatı önce kendin bağlayacaksın beline...
İnananlar gelecek seninle,
İnanmayanlar hep dipte...

Gülcan Sural

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder