Anadolu’da Çağdaşlaşma
Eğer
Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kültür mirasını sürdürseydi, bugün gelip
dayandığımız noktaya, yani arabesk ve göbek dansı müptezelliğine
sürüklenmezdik. Çok gençler hariç herkesin hatırlayacağı gibi, eskiden bu
ülkede halk şakır şakır göbek atmazdı. Anadolu ve Rumeli halk dansları arasında
göbek yoktur; bizim geleneğimiz değildir bu. Arabesk de (adı üstünde) bize ait
değildir. Çok zengin olan halk müziğimizin hiçbir tınısı arabeske benzemez. Bu
yüzden arabesk müzik akımını da, Türkiye’nin Araplaştırılması çabalarının bir
izdüşümü olarak görmek yanlış olmaz herhalde.
Politika,
medya, günlük yaşam, eğlence ve insan ilişkileri arabeskleşti. Bir yanda siyasi
çabalar, bir yanda uluslararası finans kuruluşları, öte yanda Amerika’nın yeşil
kuşak teorisinde Türkiye’ye uygun gördüğü “Ilımlı İslam” modeli, arabesk
akımıyla birleşerek bizi kendi benliğimizden, kendi kültür dünyamızdan, müzik
ve eğlence biçimimizden uzaklaştırdı. Bizi biz olmaktan çıkardı. Yüzlerce yıl
içinde edindiğimiz değerler sistemimizi parçaladı.
Ama
ne yazık ki bunun yaşamsal önemde olduğunu kavrayacak, Mustafa Kemal çapında
kültür adamları yönetmiyor bizi. Ve Türkiye’deki esas önemli kaybın beş on
milyar değil, değerler sistemi ve kültür kaybı olduğunu anlayanların sayısı çok
az. “Bize biraz gelenek ve insani değer gönderin!” diyebileceğimiz bir IMF de
bulunmuyor.
Zülfü Livaneli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder