Resimaltı / 9 Eylül 2018 - Ender Macun - Sevdalım Hayat
Resimaltı / 9 Eylül 2018 - Ender Macun

Resimaltı / 9 Eylül 2018 - Ender Macun

Paylaş

Esma’nın günlüğünden

‘Peri, tuttuğu ısırganı Elisa’nın eline dokundurmuş; yakıcı bir ateş gibiymiş ısırgan; Elisa o anda uyanmış. Ortalık aydınlanmış; Elisa’nın yattığı yerin hemen yanında bir ısırgan otu duruyormuş; tıpkı rüyasında gördüğünden.’


Hans Christian ANDERSEN / Yaban Kuğuları

1

Öğlen bütün aile toplanıp kapının önüne çıktık. Sait fotoğrafımızı çekti. Hepimize gösterdi. Bu evimizin önünde çektirdiğimiz ilk fotoğraf. Annem beğenmedi. Yine çek, dedi. Üst üste on kere çekti Sait. Yarın fotoğrafçıya gidip yaptıracak resmi. Büyütüp duvara asacağız. Bir de çerçeve lazım ama. Bunu da düşünmüş. Aşağı mahalledeki pazardan eski bir çerçeve almış. Camı da var. 

2

Abim telefonu aldığı gibi Sait’in elinden kaçıp gitti. Hep birlikte onun peşine düştük. Koştuk koştuk yetişemedik. Nefes nefese kaldık. Sonra oturup kaldırıma dinlendik. Ahmet, Necati ve ben kaldık, diğerleri eve yollandı. Sait eve giderken okkalı bir küfür salladı sokağa. Katıla katıla güldük. Sonra, abim elinde telefon çıktı geldi köşeden. ‘Gittiler mi?’ dedi. ‘He’ dedik, ‘gittiler’. Fotoğrafımızı çekti. 

3

 Al, dedi, sen de çek. Telefonu aldım, hemen karşı evin oradaki balonları çektim. Bu balonlar Naci’nin balonları. Oraya bağlıyor her sabah ipini, gelip geçene tüfek atışı yaptırıyor. Beş atış iki lira. Allahtan Naci yoktu da, görmedi fotoğraf çektiğimi. Yoksa izin vermezdi, kovardı hemen. ‘Sen niye alıp keçtın telefonu’ diye sordum. ‘Hiiç,’ dedi, ‘öylesine işte’. 

4

 Sonra gittik bit pazarına, tezgâhları çektik. Tezgâhlarda çıkma lastikler, eski kitaplar, bozuk musluklar, erimiş selobantlar, plastik tabancalar, yamuk plâklar, kasetler, kırık motosiklet kaskları, kolye ve çantalar gördük. Necati tutturdu bu kaskı istiyorum diye. Çıkardım cebimden beş lira, verdim. Kaskı aldık. İyi de yaptık. Annemin başımıza attığı terlikler için ideal bir korunma olacak. Ortaklaşa kullanırız artık. 

5

Selim abi ve Nejla ablayı gördük yolda. ‘Selim abi’ dedim, ‘gömleğin ne güzel’. Onları da çektim. Ayrılırken, ‘bana da at resmi’ dedi Selim abi. ‘Tamam’ dedim, eve gidince atarım. En yakın zamanda kendime bir fotoğraf makinesi almalıyım. Çok sevdim ben bu işi. 

6


Yıkık dökük evleri, asfaltı parçalanmış yolları, sümüklü çocukları da çektim Sait’in telefonuyla. Arada sırada telefon çaldı ama bakmadım. Kırmızıya basıp kapattım. Bizimkileri de gönderdim eve, tek başıma o sokak senin, bu sokak benim dolaştım. İyi de yaptım. Akşam kaskı alayım da Necati’den…Hazırlıklı olayım bari.

Ender Macun, Eylül 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder