İç Çatışma Yok, Dış Çatışma Çok - Zülfü Livaneli - Sevdalım Hayat
İç Çatışma Yok, Dış Çatışma Çok - Zülfü Livaneli

İç Çatışma Yok, Dış Çatışma Çok - Zülfü Livaneli

Paylaş

İç Çatışma Yok, Dış Çatışma Çok

Yazarların birbiri hakkında bu kadar çok yazı yazdığı başka bir ülke var mıdır acaba? Mesela New York Times’in bir yazarı ile Washington Post’un bir yazarı arasında aylarca süren bir polemik olabilir mi? Ya da iki Alman gazetesinin yazarları arasında...
Ben hiç ihtimal vermiyorum. Şimdiye kadar böyle bir örneğe rastlamadım.
Peki ama bizdeki yazar atışmaları niye bu kadar yoğun? Sadece bugünün polemiklerini kastetmiyorum; basın tarihimiz yıllarca süren ünlü atışmalarla dolu.
Acaba bunun nedeni, biz Türklerin huy itibariyle kavgacı bir halk olmamız mıdır? Yoksa her gün yazı yazmak zorunda kalan insanların, zaman zaman içine düştükleri sıkıntı ve boşluk duygusu mudur? Çünkü diğer ülkelerde bu sıklıkta köşe yazısı yazılmıyor.

***
Bizim iç hesaplaşmamız az, dış hesaplaşmamız ise gereğinden fazla gibime geliyor. İç değerlerimize göre kendimizi sorgulamıyoruz. Daha doğrusu içimiz biraz boş. Dışarıya göre var oluyoruz.
Başkalarının bize biçtiği değer, kendi gözümüzdeki değerlendirmeden daha önemli. Yani varlığımızı, dışarıdan nasıl algılandığımız sorusu üzerine kuruyoruz, ne olduğumuz sorusu üzerine değil.
“İtibar” meselesi bu yüzden çok öne çıkıyor.
Hangi ülkede berber veya kebapçı açılışına bu kadar çok sayıda dev çelenk yollanır?
Başkalarına göre var olmamızın nedeni, “günah çıkarıp bağışlanmak” akidesine sahip olmayışımız mıdır acaba?

***
Kimsenin görmediği suç, suç değildir diye düşündüğümüz için romanımızda bir Raskolnikov yoktur ve olmayacaktır da...
Çünkü suçunu itiraf eden ve işlediği suçun bedeli olarak acı çekmek ihtiyacı içinde olan Raskolnikov, bizim düşüncemize göre “enayi” sıfatını hak eder.
Böyle bir ahlaki iklimde ise “Hepimiz katiliz!” diye pankart da açılması, katillerin yüceltilmesi olağandır.

Zülfü Livaneli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder