İçinden sanatın geçtiği hangi şey sıradan ve yavan
olabilir ki? Hele ki bu aşksa… Aşkın sahip olduğu mucizevi kudret, notalarla ve
ezgilerle çevrelendiğinde setler deviren bir güce ulaşmaz da ne olur? O kız o
şarkıyı söylemeseydi, o adam o piyanoyu çalmasaydı, aralarında gezinen büyülü
duman böylesine yükselir miydi?
Aynı film içinde müzikal, dram ve aşk kategorilerini eşit
pay etmek zor iştir. Hangisine yüzünüzü çevirirseniz onu bulacağınız bir filme
ise her zaman rast gelmezsiniz. 2018 Polonya yapımı, Zimna Wojna (Cold War)
filmi tam olarak da böyle tanımlanabilir. Kategorilere sığmayan, birçoğunu aynı
anda dolduran bir yapım. Bu yüzden, Polonyalı
yönetmen Pawel Pawlikowski’nin Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’ne
layık görülmemesine şaşmamalı. Başrollerindeki Joanna Kulig özellikle de Tomasz
Kot’un oyunculuk performansları ise alkışa değer.
Film, 1950’lerde Polonya, Berlin, Yugoslavya ve Paris’te
geçiyor. Tematik olarak işlenen soğuk savaşın izleri, birbirinden çok farklı
bir adam ve kadının tutkulu bir aşk yolculuğunda kendine yer buluyor. Filmin
siyah beyaz çekilmiş olması, hikâyenin etkileyici ve dramatik dokusunu izleyiciye
doğrudan aktarıyor. Bunda elbette filmde kullanılan Doğu Avrupa yerel halk
müziklerinin de payı büyük. Solo ve koro halinde etkili ve güzel seslendirilmiş
müzikler doyurucu. Özellikle filmin girişinde bir çocuktan dinlediğimiz halk
şarkısının, filmin devamında farklı versiyonları ile karşımıza çıkması, en
sonunda ise nefis bir jazz şarkısına dönüşmesi, sinemada müzik şartı koşan
izleyiciler için filmi benzersiz kılıyor.
Aşkın imkansızlığı mı, imkansızlığın aşkı yaratması mı
sorularının cevabını verir mi bilinmez, Zimna Wojna (Cold War) filmi görsel
yetisiyle sizi donatan güzel bir melodram. Farklı iki dünyanın tutkulu
yolculuğuna, böylesine etkili müziklerle şahit olmaya değer.
Hande Çiğdemoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder