Ziya / Yirmi Beş - Ender Macun - Sevdalım Hayat
Ziya / Yirmi Beş - Ender Macun

Ziya / Yirmi Beş - Ender Macun

Paylaş

Ziya / Yirmi Beş


üçük, tahta bir kapıdan giriliyor eve. Tek katlı, çatısı yarı muşamba, yarı teneke kaplı. Buna rağmen yağmurda tek damla su sızmıyor içeriye. Ziya’nın elinden her iş geliyor. Onarıp tamir etmiş her yanını çatının. ‘Önce katran sürdüm’ diyor soranlara. İki küçük pencere var evin ön ve arka cephelerinde. Bu küçük pencereler kümes teliyle örülü. Ön pencereden sokağı, arka pencereden bahçeyi uzun uzun seyrediyor. Ön pencerede iki küçük gül desenli perde asılı. Bu perdeler çoğunlukla çekili. Pencere önlerinde ikişer saksı sardunya bakıyor sokağa ve bahçeye. Sardunyalar küçük pencereleri daha da küçültüyorlar yazları. Evin tabanı tahta döşeli. Yürürken çatır çutur… Bir küçük yatak, sandalyeler, masa, dolap ve köşede mutfak olarak kullanılan bir alan. Evin duvarlarının rengi belirsiz. Bu belirsiz renk üzerine kuru boyayla yapılmış balık resimleri var. Bazı yerlerde küçüklü büyüklü fotoğraf çerçeveleri… Evi, alçak tavandan sarkan çıplak ve pis bir ampul aydınlatıyor. Bahçeye açılan küçük kapının yanında sarımsı yeni bir süpürge ve faraş duruyor. Sıradan ve fakir bir ev burası, ama tertipli denilebilir. Yatağın üzerinde, duvarda bir musaf var. Yatak yerden oldukça yüksekte. Bu yatağın altında iki büyük bavul… Hemen yatağın yanında yamuk duran aynalı bir dolap. Bir ayağının altına katlanmış gazete yerleştirilmiş. Yine de yamuk. Bu aynalı dolap evin yarı ikizini içinde gösteriyor. Bu yarı ikiz ev ortalığı biraz daha genişletip ferahlatıyor. Onun evi. Onun mabedi işte. İçeride neler döndüğünü kimse bilmiyor. Bazen evden dışarı hiç çıkmadığı oluyor. Gün boyu pencere kenarında sokağı, alemi seyrettiği de oluyor, hiç ortalarda gözükmediği de. Merak ediyoruz. Ziya’nın karısı kocaya kaçmış diyorlar. O buna aldırmıyor.

Ender Macun
endermacun@yahoo.ca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder