Ziya / Yirmi Üç - Ender Macun - Sevdalım Hayat
Ziya / Yirmi Üç - Ender Macun

Ziya / Yirmi Üç - Ender Macun

Paylaş

Ziya / Yirmi Üç


aç yaşındayım bugün? Soruyorlar işte, buyurun bakalım. Çocuk bunlar yahu. Ama yine de mutlaka soruyorlar. Bilmiyorum diyorum, vallah billah bilmiyorum. O zaman birbirlerinin kulaklarına yaslanıp fısır fısır bir şeyler konuşuyorlar. Merak etmiyorum ne konuştuklarını. Ama benim birinin kulağına eğilip de kimse duymasın diye öyle fısır fısır bir şeyler söylemişliğim yoktur. Var mıdır? Yoktur yok. Neden yoktur, bilmiyorum. Yoktur. Bunlar konuşabilirler, çocuklar tabi. Ama koca koca kadınlar da yapıyor bunu adamlar da. Şu Hilmi Efendi de yaptıydı geçenlerde. Koca adam. Onlar öyle yapınca, işte o zaman anlıyorum ki bana duyurmak istemiyorlar ne anlatıyorlarsa böyle. Bir keresinde, taa çocukluğumda Necip diye bir dürzü gelip kulağıma yaklaşmış, dişlerini kulağıma geçirmişti. Çok canım yanmıştı. Necip’i bu kadar öfkelendiren şeyin ne olabileceği konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Ama adeta öfkeden kudurmuş gibiydi. Boğazımı tutup kendine doğru böyle kuvvetlice çekmişti. Kurtulamadım. O zamanlar cılız bir çocuğum. Ne yaptım ne ettiysem bırakmıyor bu. Koşup yetiştiler, ama onu değil de beni çektiler. Kulağımdan akan kan gömleğimi de kırmızıya boyamıştı. Sakindim. Sinirlenmedim hiç. Ama merak da ediyordum. Uzaklaştırdılar beni hemen. Necip’in ağzı da kan içinde kalmıştı. Bir canavara benziyordu adeta. Vahşi bir hayvan avını parçalarkenki kötü hal vardı mendebur suratında. Ağzını kolunun tersiyle sildi, kan daha da çok bulaştı her yerine. Elleri de böyle kana bulandı. Cebimden mendilimi çıkarıp kulağıma tuttum, bastırdım. Kulağım sızım sızım sızladı. Ama gıkım çıkmadı. Doktora götürmesinler diye yaramı sakladım. Pansuman yaptım, üstüne yatmadım günlerce. Geçti gitti. Geçip gidene kadar sokağa da çıkmadım. Evin bahçesinde çiçeklerle böceklerle vakit geçirdim. Geçti gitti işte.


Ender Macun 
endermacun@yahoo.ca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder