Ölüme Sempati Duymak
Avrupa
Birliği ile olan sorunlarımızın temelinde ekonomi, politika vs. değil kültür
ayrılıklarımız yatıyor. Portekiz, Yunanistan, İspanya gibi ülkeler de AB’ye
girdikleri zaman yoksul ülkelerdi. Demek ki ekonomi büyük sorun değil. Esas
mesele zihniyette.
İspanya
iç savaşta “Yaşasın Ölüm!” sloganına sarılmış bir ülkeydi. Yunanistan da iç
savaşta en büyük zulümlere sahne olmuştu. Ama sonunda bunları aşabilecek bir
toplumsal bilince kavuştular. “İnsan hayatı” denilen kavramın kutsallığını
kavradılar. “Can”ın öneminin farkına vardılar.
Türkiye’de
toplumu etkileyen çevreler ise durmadan “öldürme” propagandası yapıyor.
Devlet
adına kurşun atanlara tapıyor; namus cinayetlerini anlayışla karşılıyor, maç
nedeniyle milli hisleri kabararak insan öldürenleri anlamaya çalışıyor.
Sokakta
nedensiz yere kedi köpek tekmeleyerek ve bahçesinde bir koyunun derisinin
yüzülmesini keyifle seyrederek, adam öldürmeyi yiğitlik zanneden çocuklar,
büyüdükleri zaman her an öldürmeye hazır bir ruh durumunda yaşıyorlar.
Türkiye,
insanoğlunun en şiddetli eylemi olan “öldürme”yi evrensel ahlaki kalıplara
oturtmak zorunda.
Zülfü Livaneli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder