(Zaman İçinde Kaybolan ve Bulunan Kitap)
“Tüm ruhların da bütün
evler gibi,
Cephelerinin yanı sıra
gizli içleri vardır.”
Raul
Brandão
“…
– Size göre ben
doğmadan önce ölenlerden miyim?
– Başka bir
gruptansınız. Daha doğmamış olanlardansınız.
– Deneyimimi
unutmuyor musunuz?
–
Hiçbir şeyi unutmuyorum. Deneyim sadece başkalarına
yararı olduğunda değerlidir.”
Altı çizilmiş bir diyalog. Ne
de güzel durum anlatan, psikolojik otopsiye varan tahliller yapan / yaptıran
yüzlerce diyalogdan yalnızca bir tanesidir. Her biri, öncesi ve sonrası
hissedilecek biçimde hayatın içinden çıkarılmış zaman dilimleri gibidir. Donmuş
bir görüntüyü yansıtan ama geçmişi ve geleceği düşündüren fotoğraflar gibidir. Bu
diyaloglar ve düşünce akışları okurun mesafeli duruşunu altüst eder. Akıp giden
hayatınızın günleri gibi, sayfaları birer birer çevirirsiniz.
GECİKEN TELEFON
1953 yılında; yazarın 20li
yaşlarında yayınevine teslim ettiği ilk dosya için yanıt 1989 yılında geldi. Ünlü
bir yazar olduktan sonra.
“Taşınma sırasında bulduğumuz
bu metni yayımlamak yayınevimize büyük onur verecektir.”
Telefon çaldığında Saramago tıraş
oluyordu. “Teşekkür ederim, şimdi olmaz.” diyerek karşılık verdi.
Türkiye’de Kırmızı Kedi
Yayınevinden çıkan kitabın önsözünde, José Saramago Vakfı Başkanı Pilar Del Rio, Saramago’nun
bu tavrıyla ilgili bilgi veriyor: “İtirazının nedeni olarak bir sürü kez
yazdığı ve dile getirdiği yaşam ölçütünden başka bir açıklama yapmaya gerek
görmedi: Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir, ama hepimiz birbirimize saygı
göstermek zorundayız. Bu mantığa göre Saramago’ya kalırsa hiçbir kurum eline
ulaşan metinleri yayımlamak zorunda değildir, ama günlerce ve günlerce, aylar
boyunca sabırsızlık ve hatta huzursuzlukla yanıt bekleyen kişiye o yanıtı
vermek zorundadır çünkü yayınevine teslim edilen o kitap, o taslak, bir harf
yığınından ötedir, içinde tüm aklı ve duyarlılığıyla bir insan barındırır.”
AYNI NEHİR, FARKLI KOLLAR
Kitap, altı dairelik bir
apartmana götürüyor bizleri. Bu evlerin
içinde yaşanan ayrı hikayeler, birbiriyle hiç ilgisi olmayan, hem sıradan hem
sıra dışı karakterler ve olaylar, özellikle diyaloglar arasında geziniyoruz.
Hayır! Hikayeler sonunda
birbirine bağlanmıyor! Sonunda bir yerlere varma yerine varamama derdi taşıyor
gibi görünen yazar, evlerde yaşanan olayları zenginleştirmek, renklendirmek
yerine çok katmanlı durumlar, psikolojik çatışmalar ve az olaya derinlemesine
dalmış. Bu çok katmanlılık halinin verdiği bulutların üzerinde koşuyor olma
hissi, beklenmedik bir yere çalınma hareketiyle bölünüyor ya da son buluyor
çoğunlukla.
İstemedikleri hayatlara devam
eden, nedeni üzerine düşündükçe uçsuz zeminlere varan insanlar, hazzın acısıyla
ve acının hazzıyla iç içe geçen ilişkiler, akıl tutulmaları, bambaşka ruh
halleri, klasik müzik, parasızlık, fazla ahlakın getirebileceği ahlaksızlık,
ahlaksızın verdiği biricik ahlak dersi, okura yönünü şaşırtan sorgulamalar,
şiddet, tiksinme ve saf çirkinlik karşısında duyulan tutkunun, hayvani güdünün
derinine saklanan zevk, zaaflar ve her şeyi, hepimizi kurtarmanın tek yolu olan
sevgi… Sıkıştırılmış bu hazinenin içinde bulduğum şeylerin küçük bir kısmı
bunlar…
Olay örgüsü ve diyalogların
ötesinde, kitabın büyüleyici dili tarif edilecek gibi değil. Hani sevdiğiniz
bir romanın veya filmin hikayesini bir arkadaşınıza anlatmaya kalktığınızda,
beklediğiniz ilgiyi bazen bulamazsınız ya, öyle. Çünkü o anlatının değeri, ille
de öyle anlatılmış, kelimelerin, olayların, ince ayrıntıların o biçimde bir
araya gelmiş olmasındandır, konuyu özetlediğinizde o büyü bozuluyordur. İşte
öyle.
Böyle kitapların en önemli
bileşenlerinden biri, kuşkusuz, çeviridir. Bu kadar iyi bir çeviri yaptığı için
Pınar Savaş’a teşekkür etmeden geçemiyorum. Kitabın çeviri olduğunu başından
sonuna tek bir kez hissetmedim ve anlatımın en ağır olduğu kısımlarda dahi,
cümleler muazzam lezzetini kaybetmemiş görünüyor.
José Saramago'nun bu kitabı
hakkındaki yorumlara hızlıca göz gezdirdiğimde okur kitlesinin bu kitabı
genellikle zayıf bulduğunu gördüm. Sanırım Saramago okumaya bu kitapla başlamak
iyi bir fikir!
Cemile Özyakan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder