Ol Mahiler Ki…- Zülfü Livaneli - Sevdalım Hayat
Ol Mahiler Ki…- Zülfü Livaneli

Ol Mahiler Ki…- Zülfü Livaneli

Paylaş

Ol Mahiler ki…

Bugün Selçuklu’yla ilgili bir soru sorsanız yanıt verecek kişi zor bulursunuz.  Selçuklulara başkaldıran Baba İshak, Baba İlyas hareketi ve diğer isyanlar, ancak çok uzaktaki sisler arasından bir şeyler çağrıştırır. O da çok az kişiye.

Yezidiler, Mecusiler, İran Mazdek hareketinin etkileri, Bacıyan-ı Rum, Bogomiller, eski Türklerin mensup olduğu Mani dini, bu dinin kurallarının Anadolu inançlarına doğrudan doğruya aktarılmış olduğu, birebir benzerlik gösterdiği çok az insanın ilgi alanı içindedir.

Anadolu’da her taşı kaldırdığınızda, sonu gelmez, baş döndürücü bir uçuruma bakar gibi olursunuz.

Bir örnek vereyim:
Diyelim ki Adıyaman yakınlarındaki Samsat’la ilgilendiniz ve bunu derinlemesine bir ilgiye dönüştürdünüz. Karşınıza ilkin, Avrupa edebiyat ve düşüncesini derinden etkilemiş olan büyük yazar Lukianus ve onun eserleri çıkacak. Samsat’ın akıllara durgunluk veren karmaşık tarihini, Kommagene Krallığı’nı ve kente egemen olan değişik din mensuplarını okuyacaksınız.

Biraz daha kazıyınca karşınıza Bogomiller çıkacak. Bogomiller, insanların eşit olduğuna ve eşit yaşaması gerektiğine inanan bir heretik Hıristiyan mezhebi. Bu yüzden sevgiliden gayri her şeyin paylaşılması gerektiğini düşünüyorlar. İlkeleri bu.

Aynen 5. yüzyıldaki Mazdekçilik akımı gibi. Her cemaat dışı akım gibi bunlar da baskı altında. Bu yüzden önce Alaşehir’e göç ediyorlar, sonra Akdeniz üzerinden Güney Fransa’ya Pirene dağları üzerindeki ünlü Montsegur kalesini kurdukları zaman adlarını da Cathar şövalyeleri olarak değiştiriyorlar. Yunancada arınma anlamına gelen “cathar” kelimesinden türetiyorlar isimlerini. Daha sonra Fransız ordusu büyük bir kuşatmayla Montsegur kalesini yerle bir ediyor. Katliamdan kurtulabilen Bogomiller İtalya’ya kaçıyor ve 15. yüzyılda kaybolup gidiyor.

Ta ki Umberto Eco onları inceleyip, Gülün Adı kitabına alana kadar.

İşte size bir tek Samsat örneği. Bunun gibi bir yazarın entelektüel ufkunu genişletecek ne boyutlar var Türkiye’de. Ama ilgi alanımız Ankara siyaseti, televizyon, magazin ve medya dünyasıyla sınırlı kalınca bunları düşünemiyoruz bile. 

Hemşerimiz Lukianus’u kaç kişinin okuduğunu tahmin edersiniz? 

Zülfü Livaneli 


1 yorum: