sahte gölgeler atlası
‘Kendi kendimizle savaştığımız, yorgun düştüğümüz, hikâyesiz kaldığımız günlerin, gecelerin acısını, taş holde, ayakta, birbirimizin gölgelerine yaslanarak çıkardık.’
Ziya Kitabı / On Beş – Ender Macun
1
sanki, uzun zamandır uykuda bir kedi gibi mülayimiz
bir dokunsan, ağlayacak gibi de biraz hani
ve öyle kederli ki artık sesimiz
2
2
hani, şöyle tam da kökümüzden koparılmış gövdemiz
ah, nasıl da özlemekte eski, tutkulu halini
ve öyle sancılı ki artık tenimiz
3
3
belki, hayatın da bir geometrisi vardır diye, uzar gölgelerimiz
döner gelir hep gemiler, tamamlar kendini
bundan olacak bizim aheste bitişimiz
4
çünkü, kendimizi bir sevgiye nasıl da alelacele verişimiz
tutup okşasan belki yumuk yumuk ellerini
düşer elbet sokağa usanmaz terimiz
5
tarihin aydınlattığı ya da çokça kararttığıdır sahte neşemiz
taş bilir ve söyler de saklamadan yüzyılların derdini
kalır bir orada bir de yoklukta hikâyemiz
6
ve kapatılmış hayvanlar gibi de biraz bu çaresizliğimiz
avaz avaz bağırsak da, uzatmaz hiç elini
döner gider, yanı başımızdaki sahte gölgemiz
döner gelir hep gemiler, tamamlar kendini
bundan olacak bizim aheste bitişimiz
4
çünkü, kendimizi bir sevgiye nasıl da alelacele verişimiz
tutup okşasan belki yumuk yumuk ellerini
düşer elbet sokağa usanmaz terimiz
5
tarihin aydınlattığı ya da çokça kararttığıdır sahte neşemiz
taş bilir ve söyler de saklamadan yüzyılların derdini
kalır bir orada bir de yoklukta hikâyemiz
6
ve kapatılmış hayvanlar gibi de biraz bu çaresizliğimiz
avaz avaz bağırsak da, uzatmaz hiç elini
döner gider, yanı başımızdaki sahte gölgemiz
Ender Macun, Ağustos 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder