Tatlar, Kokular ve Sesler
Yazarlık öğütlerinden biri şöyle diyor: “Yazarken tıkandığınızı hissettiğinizde
yazılarınızda 5 duyuyu birden kullanıp kullanmadığınıza dikkat edin. Kullanmamışsanız,
kullanın.
Kitaplarda olduğu kadar hatıralarımızda ve iç dünyamızda da kokular
sesler ve tatlar ne kadar önemlidir. Bazen eski bir arkadaşınız size
yıllar önce yaşadığınız bir olayı hatırlatmaya çalışır da çalışır, ama siz
dönüp "Yahu tamamen aklımdan çıkmış, hatırlayamıyorum.” dersiniz.
Oysa yabancı bir sokaktan geçerken burnunuza gelen, soğan-salçayla kavrulmuş ot
kokusu sizi alır çocukluğunuzun taa 5 yaşına, ablanızın küçülen pijamasını giyip
divana kıvrıldığınız eski küçük eve götürür. Her ayrıntıyı nasıl da cam gibi hatırlarsınız.
Hafta sonu çamaşır makinasını çalıştırdım.
Eşim dedi ki "Yaşasın !Bayılıyorum şu makinanın sıkma sesine! “Ne!” dedim
şaşkınlıkla. "Evet" dedi, "çamaşır makinasının çalışması demek, evdeyiz
ve tatildeyiz demek!"
Mesela tat deyince de aklıma Zülfü Livaneli geldi. Bak sen şu işe!
15 yaşlarındaydım. Müzik kasetleri evden eve dolaşırdı. Birinin kınası nişanı
mı olacak, evinde mezdeke kaseti olduğunu bildiğimiz komşunun kapısı çalınırdı.
Delikanlılar toplanıp Müslüm Gürses, Orhan Gencebay dinlerlerdi. Genç kızlar
birbirlerinden ödünç kaset alırlardı. O kasetler uzun süre gelmedi mi, bozuk
atılırdı…
Bir gün mahallemizden uzakta oturan, benim gibi 15 yaşlarında kız arkadaşımın
evine gittim. Uzaktan gelen bir misafir olduğum için annesi bize sarma sarmıştı.
Arkadaşım da gelişimin şerefine Zülfü Livaneli'nin kasetini koydu teybe. Aman
ne keyifti...
"Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış. Gözlerin bu gece, çok uzaktan
geçen bir gemi..."
Zülfü Livaneli olgun ve tok sesiyle söylüyor, biz de yeşil sarmalara limon
sıkıp yiyorduk...
Bu hatıra benim zihnimde öyle yer etmiştir ki, ömrüm oldukça Zülfü Livaneli
deyince aklıma yaprak sarma gelecektir. Ve ne zaman bir Livaneli kitabı
okusam, bir Livaneli şarkısı duysam arkadaşım ve annesi tarafından
ne kadar önemsenmiş olduğum…
Tatlar, kokular, sesler… Sözlerden daha güçlü ve kalıcıdır.
Asiye Açar,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder