Jorge Luis Borges / Alçaklığın Evrensel Tarihi - Zülfü Livaneli - Sevdalım Hayat
Jorge Luis Borges / Alçaklığın Evrensel Tarihi - Zülfü Livaneli

Jorge Luis Borges / Alçaklığın Evrensel Tarihi - Zülfü Livaneli

Paylaş

Bazı kitapların isimleri daha ilk okuyuşta vurur sizi; derin izler bırakır ve bir daha da unutulmaz.

Jorge Luis Borges'in başlığa aldığım kitap adı da unutulmazlar arasında.

Borges bu kitapta, her zamanki soğukkanlı ve mizahi duruşunu koruyarak ünlü "alçak"ları anlatıyor.

Doğu'dan Batı'ya, Çin'den Amerika'ya, Afrika'dan Arap alemine kadar birçok alçak var bu kitapta.

(Infamia diyor kendisi, Türkçeye rezil diye de çevrilebilir.)

Neyse, konumuz çeviri değil.

Borges'in kitabını okuyunca alçaklığın ya da rezilliğin ülkesi, kültürü, vatanı ve dini olmadığını anlıyorsunuz.

Her yerde rastlanabiliyor buna.

Acımasızca insan öldüren; her an, her türlü ihanete hazır, insanoğlunun yüz karalan bunlar.

Günümüzdeki kirli savaşları, politik oyunları ve ölçüsüz hırslan göz önüne getirince pek de şaşırtıcı gelmiyorlar.

Bu açıdan Türkiye de hatırı sayılır bir "alçaklar" koleksiyonuna sahip ve giderek zıvanadan çıkan değerler sistemi, bu kişilerin sayısını bir hayli artırıyor.


Peki alçaklığın panzehiri nedir? İnsanoğlu alçaklıktan nasıl kurtulabilir?

Bu soruları sormak, beni alçaklığın tam tersi nedir diye düşünmeye itiyor.

Sahi nedir alçaklığın, rezilliğin ve insanın insana reva gördüğü zulmün tam tersi?

Ben buna "merhamet" diye cevap veriyorum.

Çoktandır sözlüklerimizden silip attığımız ve artık kimsenin kullanmadığı şu eski "merhamet" kelimesi var ya, işte alçaklığın panzehiri bu kavram.

İnsanın insana, doğaya, hayvanlara, bitkilere merhamet duyması.

Ne yazık ki modern dünyada bu insanca duygu -belki de insanoğlunun en temel duygusu- giderek azalıyor.

Evrensel alçaklık her gün daha çok insanı pençesine alıyor.

Hatta bugünün kitle kültürü alçaklığı, acımasızlığı, vahşeti ve zulmü kışkırtıyor.

Merhamet, dostluk, kardeşlik gibi kavramlar giderek timsahlaşan dünyada "naiv" sayılıyor.

Oysa insanoğlu sosyal bir yaratıktır. Dayanışma olmadan ayakta kalamaz.

Ben yine de umudumu yitirmiyorum: Alçaklığın evrensel tarihi yanında bir de insanlığın evrensel tarihi var.

Ve bu tarih, gelip geçici vahşet akımını yenecek güçte.

Çünkü uluslararası ve ulusal hukukun hiçe sayıldığı, bileği güçlü olanın ya da elinde silah tutanın karşısındakini tepelediği bir dünya modeli çok fazla devam edemez.

Tarihte bunca zalim diktatörlük bunun için yıkıldı.

Bugünküler de yıkılır, merak etmeyin!


Zülfü Livaneli

03.09.2003 

2 yorum:

  1. Neredeyse tüm kitaplarınızı okudum; Huzursuzluk kitabınız beni huzursuz etti! (Etmeli de) Tüm şarkılarınızı ezbere bilirim, Mikis Teodorakis'i ve Maria Farantouri'yi sayenizde tanıdım, sevdim. Bir insanın "gözüyle kartal avlayabileceğini" sizin kitabınızdan öğrendim. Her bir kitabınız, besteniz okuyanlara, dinleyenlere çığır açıyor adeta. Siz, güzel ülkemin aydınlık yüzü, çok yaşayın ve ışığa ihtiyacımız olan bu günlerde "Güneş toplayın" bizim için...
    Borges'i geç tanıdım; Gülün Adını okumasaydım tanımayacaktım belki de. Çok okuyan biri olarak, Borges'in bu kitabını alıp okuyacağım,yüreğinize, kaleminize sağlık.
    Mikis Teodorakis'in müziklerini yaptığı "ZORBA" balesini izlemiş ve yazmıştım, izninizle yazımın linkini veriyorum (yazımda sizden bahsettiğim için. Ayrıca okuduğum kitaplarınızla ilgili de birçok yazı yazdım, severek):
    http://sahriye.blogspot.com.tr/2017/10/zorba-ankara-devlet-opera-ve-balesi.html

    Yanlış anlaşılmasın diye not düşmek istiyorum; sizden hiçbir beklentim yok. Ben çok okuyan, gezen biri olarak kendi zevkim için yazıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Livaneli'nin bulduğum her kitabını okuyan bir okuyucusuyum.Üslubuna hayranım.En begendigim kitabı Sevdalım Hayat ve Gözüyle Kartal Avlayan Adam Yaşar Kemal.Sanirim yaşadıklarını daha güzel yazıyor.
       Orta zekalılar Cenneti'nde birbirinden bağımsız hayatlardaki karakterleri öyle güzel anlatışından sonra Huzursuzluk romanındaki Mardin tasvirleri beni kesmedi.Dost acı söyler:)Mardin'e 1 günlük geziye giden herkes kitapta anlatılan yerleri görür.Bir kitabı Mardin üzerine kuruyorsak bence daha fazlasını yazmalıydı.Çünku bu Livaneli.Ezidi kadınların yaşadıklarını ve duygularını anlayışı ve anlatışi muazzamdı.Etkisinden çıkamadım bir müddet.Ama kahraman niye kıza aşık gibi bişey oldu?O derin acıların içinde aşk öyle bayağı kaldı ki.-bana göre-
        Bu arada eşim bayıldı kitaba.Vapura binip kitabı elime almak için can atıyorum diyordu.
          Zülfü Livaneli'nin yanaklarından öpüyorum.Yeni kitaplarınızı heyecanla bekliyoruz.
           Sonsuz saygı ve sevgilerimle

    YanıtlaSil