Bütün İsimler - Figen Yamansoy - Sevdalım Hayat
 

Katılımcı: Figen Yamansoy 

Tarih: 20.3.2018 

Kitap: Bütün İsimler (Jose Saramago) 

Tema: Yalnızlık 

Konu: Yaşamı tozlu raflar arasında kayıt tutmak ve iş yeri ile arasında yalnızca bir kapı bulunan evinde onu yaşama bağlayan ünlüler koleksiyonu yapmaktan ibaret olan Don Jose’nin rastlantı sonucu bulduğu bir dosya ile tanımadığı bir kadının peşine düşmesinin öyküsü. 

Anlatım: Saramago tarzı; zihni zorlayan, sarsıcı ve merak uyandırıcı. 

Çağrışım: Jose, tüm olumsuzluklarına karşın yaşama tutunmanın bir yolunu bulmuştu. Gün boyu yaşayanların ve ölülerin kayıtlarını tutan ve ev dediği yer de işiyle yalnızca bir kapıyla ayrılan dört duvar olan bir adamın başka nasıl bir yolu olabilirdi. Saramago doğrudan anlatmıyor ama Jose’nin kimsesizliği, perişanlığı hissediliyor satır aralarında. O kadını aramak bir anda yaşamın içine katıyor onu. Ama gerçekten bulmak mı isteği yoksa yalnızca aramak mı? 

Deli gibi korkutsa da onu; sahte belgeler düzenliyor. Karanlık, boş okula camı kırarak giriyor, geceyi orada geçirmek pahasına yine tozlu dosyaların arasında dalıyor. Tanımadığı insanların kapısını çalıyor. Her seferinde Merkez Arşiv’in adını kullanması da ayrıca dikkat çekici, kendini ele vereceğini bile bile, korka korka… Merkez Arşiv’deki hiyerarşiyi, katı kuralları ve küçük, değersiz işini o kadar önemsiyor mu? Yoksa tüm yaşamı bundan ibaret olduğu için mi? 

Ünlüler koleksiyonundan sıyrılıp kanlı canlı bir kadının peşine düşen Jose’nin yalnızlığı sona erecek mi? O kadın kim? Yaşıyor mu? Yaşıyorsa nerede? Neden o dosya Jose’nin peşine takılıp geldi? Neden Jose onun peşine düştü?.. Birçok soruyla satır satır, sayfa sayfa sürükleniyoruz onun peşinde. 

Ve ansızın kadının dosyası yaşayanlar arşivinde yok oluyor. Takip sürüyor. Önce kadının anne ve babasının evi sonra tuhaf bir şekilde kadının evi… Sonunda yaşamın gerçek arşivi! Ölüler arşivinde kaybolmamak için ayağına ip bağlayan Jose, tümsekler, ağaçlar, çiçeklerden oluşan dolambaçlı yollarda bu kez bir harita ile ilerliyor. O bütün bunları inanılmaz bir sıradanlıkla yaparken, karışmış zihnimizle peşinden sürüklenmeye devam ediyoruz. Kitap bitse de öykü devam ediyor. 

Tüm sıradanlığı ile yaşam sürüyor. Kimi bir ip bağlıyoruz bileğimize kimi bir harita ile yola çıkıyoruz, kaybolmamak adına. Pek çok isim bize yoldaşlık ediyor, pek çoğu da önümüzü kesiyor. Bir yerlerde kesişiyor yaşamlar. Zaman zaman yükselen tansiyona karşın hep tekdüze… Bütün isimlerin arasında aslında tek bir isim, yalnız yol alıyor. Ve büyük ustanın sözleri yankılanıyor kulaklarımızda; 

YALNIZLIK 
Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdesin 
Su olsan kimse içmez 
Yol olsan kimse geçmez 
Elin adamı ne anlar senden 
Çıkarsın bir dağ başına 
Bir ağaç bulursun 
Tellersin pullarsın 
Gelin eylersin 
Bir de bulutları görürsün 
Bir de bulutları görürsün 
Bir de bulutları görürsün 
Köpürmüş gelen bulutları 
Başka ne gelir elden 
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı 
Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı 

Yaşar Kemal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder