Anjelika Akbar’la Bir
Yok Oluş Denemesi
1
Fotoğraf: Ender Macun |
Bir süre önce, Anjelika Akbar’a
konuk oldum; birkaç fotoğraf çekmek için. Müziğin fotoğrafı nasıl çekilir?
Müzik, soluduğumuz havanın içinde devasa fısıltılarla ve mülayim çığlıklarla dalga
dalga yayılırken nasıl konumlanmam gerekir? Müzik karşısında konumunuz da yok
oluyor. Yok olmak güzeldir.
2
Fotoğraf: Ender Macun |
Bütün salonu keşfe çıkan yumuşak
ezgiler usulca kulağıma değerken, o görünmez notaların kayda geçirilmesi.
Bıraksam elimdeki makineyi sehpaya, oturup dinlesem diyorum. Makine makine
söyle bana, darılır mısın, bıraksam seni? Darılırmış, öyle dedi. İşini yap. Yok
ol ama önce. Müzik var olduğu sürece sen yoksun.
3
Fotoğraf: Ender Macun |
Sanki salonda. Benim görmediğim,
Anjelika’nın yakinen tanış olduğu bir varlık usulca dolanıp duruyor. Zaman
zaman bu varlıkla göz göze, ruh ruha geliyorlar. Ben yokum. Anjelika’nın incecik
parmakları ustaca okşuyor tuşları. Bu okşamadan koca bir âlem peydahlanıyor. Bu
âlemdeki bütün sesleri hüüp diye içime çekesim var.
4
Fotoğraf: Ender Macun |
Bazı sesler hiç gitmez. Mıhlanıp
kalır. Anjelika’nın piyanosundan çıkardığı sesler de öyle. Bir vazonun, bir
resmin, ya da ne bileyim, sehpanın ayağının arkasına gizlenmiş, orada kalmış,
oralarda günlerce kalmış, varlığını sürdürecek sesler
var.
5
Fotoğraf: Ender Macun |
Çok fotoğraf çektim ama bir türlü
seslerin izini süremedim. Yaptığı işe şefkatle ve gönülden bağlı bir kadın var
karşımda. Yaptığı iş, ses üretip, âleme salmak. Ne güzel bir iş. Ne iyi bir
işçilik. Makine makine, son bir kere, sonra bırakıyorum seni artık.
6
Fotoğraf: Ender Macun |
Sabırsızlık. Çektiğim karelerin
baskılarını bir an önce görmeliyim. Ona da göstermeliyim. Müzik devam ediyor.
Konukseverlik mütevazı bir şekilde devam ediyor. Biraz yorgunluk. Benim müzik
karşısında yok olma halim. Çaresizlik. Müziğin her şeyi silip kendi
dalgalanmasını, ahengini açığa çıkarması. Yok oluş.
Ender Macun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder