Sinefil / Hayat Güzeldir ! (La Vita è Bella) - Yeşim Yeşiloğlu - Sevdalım Hayat
Sinefil /  Hayat Güzeldir ! (La Vita è Bella) - Yeşim Yeşiloğlu

Sinefil / Hayat Güzeldir ! (La Vita è Bella) - Yeşim Yeşiloğlu

Paylaş
Dünyaya bir daha gelsem; ne kadar tank, tüfek ve silah varsa hepsini eritip saz, cümbüş ve zurna yapacağım. Aram Tigran
Bir insanın hem en olmadık şartlarda umut etmesi hem de o umutta boğulması mümkün olabilir mi?

Guido amcasının restoranında garsonluk yaparken Dora ile tanışır. Aşık olurlar elbette. Öyle bir aşktır ki Guido, Dora'yı nişandan kaçıracak kadar gözünü karartır. Sonrasında tatlı bir oğulları olur. Hikaye buraya kadar komik ve eğlenceli giderken bir anda Hitler rüzgarı esmeye başlar. Guido Yahudidir bu nedenle toplama kampına gönderilecektir, oğlu da... Dora kocasından da oğlundan da ayrı bir hayat düşünemez ve tereddüt etmeden onlarla birlikte trene biner.

Bu andan itibaren saatlerce ağlatabilecek, göğsünüze bir ağrı oturtabilecek bir hikaye beklersiniz ama gelmez. Onun yerine bir oyuna davet edilirsiniz! Guido henüz olanları idrak edemeyecek durumda olan oğlunun korkmaması, belki de yaşayacağı berbat günlerin ruhunda daha az iz bırakmasını sağlamak adına beyaz bir yalan söyler: Toplama kampındaki herkes aslında bir yarışmacıdır, ne kadar çok çalışırlarsa o kadar çok puan toplayacaklardır. Yarışmanın sonunda birinci olan da kocaman bir tanka sahip olacaktır. 5 yaşındaki Guiosue babasının söylediklerine inanmakta güçlük çekmez ve mutluluk içerisinde oyunu oynamayı kabul eder.

Öldürmek lanet bir eylemken, savaş bu eylemin "onurlu" olduğunu savunur. Öyle ki saf ırkı yaratmak iddiasında olan bir diktatör ve ona itaat eden bir halk, tek suçları Yahudi, Çingene veya engelli olmak olan milyonlarca insanı öldürmüş veya öldürülmesine ses çıkarmamıştır. Hitler her şeyi -kendisi öyle olmadığı halde- saf Alman ırkının dünyayı ele geçirmesi için yaptığını savunur. Aryan iktidarını sağlamak, toplumu bu kapsamda dönüştürmek için her bir ayrık otu temizlenecektir. Engelli bir saf kan Alman olmanız öldürülmenize engel olmaz. Devleti için çalışan, vatanına bağlı bir Çingene olmanız öldürülmenize engel olmaz. Bu durumda ülkenin ekonomik çöküşünün sorumlusu olarak suçlanan bir Yahudi olarak öldürülmekten kurtulabilir misiniz? 

Bu filmi 11 yaşında izlerken bu soruları sormanız mümkün olmuyor. Aynı soruları 5 yaşındaki Giosue'nun sorması da beklenmez elbette. Guido her bir durumu oyuna bağladıkça umutlanmaya, bu tatlı çocuğun da babası ve annesinin de bu cehennemden kurtulacağına inanmaya başlıyorsunuz. Sonra mı? Sonrası filmde.

2. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden ve Hitler'in intiharından sonra Alman halkı içinde bulunduğu durumun farkına varabildi. Her ne kadar radyolar savaşı kazanmakta oldukları söylese de aslında Almanya'da düşmeyen kent kalmamıştır. Milyonlarca genç Aryan ırkını hakim kılma hülyaları arasında bir mezarı bile olmaksızın dünyadan göçüp gitmişken, milyonlarcası düzelemeyecek ruhsal çöküntüler ile evlerine dönmüşken, evlerinde radyodan dinledikleri haberler ile savaşı kazandıklarını sanan Almanlar kapı komşuları olan Yahudilerin ve Çingenelerin ortadan kaybolmaları ile ilgili hiçbir şey bilmediklerini iddia etti. Kimisi terzi, kimisi müzisyen, kimisi tamirci, kimisi memur olan milyonlarca insan önce kollarına bant takmaya ardından da çalışma kamplarında çalışmaya zorlanmışken bu insanların aslında ölüme gönderildiklerinden haberleri yokmuş. Evet, Almanlar Eichmann'dan önce kötülüğün sıradanlığını göstermişlerdi.

Faşizmin tarihi Hitler ile başlamıyor elbette. Ama 1930'lu ve 1940'lı yıllarda sahip olduğumuz haberleşme ve iletişim araçları ile yazılıp da günümüze kalmayı başarabilen kitaplar ve henüz kaybolmayan arşivler 20. yy'ın en kontrollü, en acımasız soykırımının izlerini suratımıza çarpabiliyor. Bu arşivler bir halkın içinde bulunduğu çaresizlik ve gurur kırıklığı içerisinde bir devleti bir katile nasıl emanet edebildiğini de gösteriyor. Hitler, Birahane darbesi dolayısıyla vatana ihanet ile suçlanıp ceza almış, ancak bu ceza ona bir ödül olmuştu. Mahkeme salonunda yaptığı Alman milliyetçiliğine göz kırpan konuşmaları gazetelerde yayınlanmış, Hitler bu hitabet yeteneğini daha sonra meydanlara taşımıştır.

Tüm dünya her gün adım adım gelen faşizmi göz ardı etmiş, karşı koymamış sonunda da milyonlarca insanın ölümüne seyirci kalmış oldu. Hayat Güzeldir kan, gözyaşı, acı ve kederden ibaretmiş gibi gördüğümüz bu zamanları kimi zaman güldürerek anlatıyor, farklı bir pencereden umudun asla ölmemesi gerektiğini gösteriyor.
İyi seyirler... 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder