Okuma Atölyesi Çalışması; Gözüyle Kartal Avlayan Yazar – Hilal Çetinkaya - Sevdalım Hayat
Okuma Atölyesi Çalışması; Gözüyle Kartal Avlayan Yazar – Hilal Çetinkaya

Okuma Atölyesi Çalışması; Gözüyle Kartal Avlayan Yazar – Hilal Çetinkaya

Paylaş


Katılımcı: Hilal Çetinkaya

Tarih: 19.02.2018

Kitap: Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal

Ve evet bir dostluk ancak bu denli güzel şekilde ölümsüzleştirilebilirdi. Sevdiğim iki yazar aynı kitapta buluşmuştu. Anılar, edebiyat üzerine yapılan sohbetler, hayat karşısında verilen ortak mücadeleler, birlikte söylenen türküler yol olup uzamış, Livaneli’nin kaleminden çıkanlar ile bize gelmişti.

Yaşar Kemal halktan, doğadan aldığını işleyen ve onu adeta resim çizer gibi kendine has üslubu ve dili ile tekrar halka sunan bir yazar. Bunu da öyle bir sadelikle, saflıkla  ve sahicilikle yapar ki okunan her kitabında farklı bir tat bırakır hafızalarda. Bir kitabına bile yolu düşen varsa bu etkiyi hissetmiştir mutlaka. Kullandığı deyimler, atasözleri ve yerel ağız canlılık katar anlatılanlara. Hayatı romanlara, romanı hayata aktarır. İnsanın acısını, sevincini, çaresizliğini, acımasızlığını, yalnızlığını, doğayla iletişimini, onu insan yapan erdemleri, sevgiyi, barışı, gözlemlerini duyu organlarının adeta son gücünü kullanarak anlatır.
Livaneli de dostunu anlatırken bu duyguya çok güzel tercüman olmuş:

“Hayatı en ufak kıpırtısına kadar seziyor.”  (syf.66)  diyor ve ekliyor; “Onun eserlerindeki ayırt edici özelliğin; insan acılarını anlatırken dram değil, trajedi yaratması olduğunu düşünürüm. Bu boyut onu birçok yazarımızdan ayırır. Çünkü dramın ulaşacağı nokta, insanların çektiği acılara üzülmemize, yüreğimizin onlarla birlikte kanamasına, yani acındırmaya evrilir. Trajedi ise aynı olayları anlatırken, acındırma ögesine başvurmaz, trajik olana ulaşır; bizi olayların zamanından ve mekanından koparıp insan soyunun yeryüzündeki serüvenini düşünmeye ve hissetmeye zorlayan bir arınmadır. … Onun romanlarında, hikayelerinde derin bir duyarlılık vardır, duygusallığın ise zerresi yoktur.” (syf.24) İşte tam da bu kadar güzel dile gelebilirdi Yaşar Kemal'in anlatışındaki, ayrıntılarındaki ustalık.

Livaneli sadece edebiyatına değinmiyor Yaşar Kemal’in. Birlikte geçirdiği zamanları, onun dik duruşunu, ileri görüşlülüğünü de paylaşıyor bizimle. Bir yanda İsveç’te parasızlık yıllarında girdikleri mağazada Yaşar Kemal’in renkli renkli sabunları sepete doldurmasıyla sabunları sevme sebebini öğrenirken yüzünüzde ufak bir tebessüm beliriyor. Yer Demir Gök Bakır’ın başarısını okuyunca siz de kendinizi onların mutluluklarına eşlik eder halde buluyorsunuz. Bir yanda da 70’lerdeki  Türkiye’ye şahitlik ederken  iki dostun direnişini ‘Seni yalnız bırakmayacağım' diye söz veren vefakarlıkla görüyorsunuz. Bazen sevinip  bazen hüzünleniyorsunuz.

Kitabın son bölümünde ise paylaşılan yazılar ve fotoğraflarla bir kez daha canlanıyor birlikte geçirilen kırk dört yıllık hayat. Yaşar Kemal’i sonsuzluğa uğurlarken son kez bir dostunun ağzından dinliyorsunuz yaşanan acı ve tatlı günleri. Livaneli, Yaşar Kemal’in ‘kültür çölünde bir nehir’ olduğunu gösteriyor adeta bizlere.

Bugün ben de Yaşar Kemal hakkında yazılan olumsuz sözleri bir kenara bırakarak onun edebi yönünü, romanlarda anlattığı insanı insan olarak sevmenin gerekliliğini, doğayı anlatılarına sözlük olarak kullanışını önemserim. Kitaplarında Anadolu insanının çektiği sefaleti, aşması gereken engellerle dolu yaşamını, mücadelesini  dinlerim o insanların kendi ağızlarından. Bütün o sıkıntılara rağmen umudunu yitirmemesini, sağlam durması gerektiğini öğrenirim. İyiye, güzele dair ne varsa bir kez daha onun adına hatırlamak, hatırlatmak için ’Karanlıkla aydınlık arasına kesin bir çizgi çizerek’  sözü ışığın türkücüsüne bırakırım:

Bugünkü bu gelip geçici duruma bakıp umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok’ (Sevmek, sevinmek, iyi şeyler üstüne)

“Benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın.

"Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir.
"Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar." 



Hilal Çetinkaya


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder