Katılımcı: Ayşegül Kalkan
Tarih: 10 Nisan 2018
Kitap: Çelişki (Barış İnce)
Konu: Hayat
Anlatım:
Bilinç akışı
Çağrışım: "Gerçeği küçükken bağırmak,
büyüdükçe fısıldamak, en sonunda da susmak... Bizi gerçekte sağır eden şey
işimize gelmeyeni duymamaya alışmak...İnsanı sessiz kalmaya zorlayan nedir?
Yaşımız ilerledikçe susmamız gerektiğini öğrendiğimiz anlar. O anların her
birini eziyetle tecrübe etmiş hayatlarımız var." (13-14) Susmak evet
hayatımızın büyük kısmını susarak geçiriyoruz, haksızlığa susuyoruz, doğru
bulmadığımız şeyleri dile getirmiyoruz. Barış İnce, Çelişki kitabıyla
susmamış, bir çocuk çığırtkanlığı ile söylemiş. Kendisini Yaşar Kemal
Etkinliğinde dinlemiştim; susmayışı, haykırışı hayatın her yerinde...gazete
yazılarında...
"Çocuklar doğru bildiğini ısrarla
savunma gücünü kendinde bulabiliyor. Bir çocuğa doğru olmadığını düşündüğü bir şeyi
kabul ettirmek çok zor. Ama büyüdükçe insan yanlış bildiğine katlanmayı da
öğreniyor." (109) Evet yanlış bildiğimize katlanmayı öğrendik." İşte
buna 'yaşanmışlık' diyorlar. Hürlüğünle aranı yaşanmışlıklar açar. Önceki senle
şimdiki sen arasında tecrübe ettiklerinin tutsaklığı var" (81) Evet
hepimizin çeşit çeşit tutsaklıkları, 'farkındasızlıkları' var.
Hayatıma bakıyorum, bir
sürükleniş... Hayat etrafta olanı biteni görmek istemediğim bir sürükleniş
haline dönmüş. Haber izlemeyerek, gazete okumayarak en azından görmemeye
çalışıyorum. Görmemek çözüm mü? Değil elbet çünkü "Küçük zalimler, büyük
zalimlerin onlara verdiği yetkiye dayanarak bizleri şahitlerin huzurunda
çapulcu, eşkıya, şu bu ilan eder. Biz de iyi günde kötü günde, hastalıkta
sağlıkta, terörist, hain filan olmadığımızı inatla tekrar ederiz." (85)
İnatla bunları tekrar etmeye gittiğim
bir duruşmaya yanımda götürmüştüm Çelişki romanını. Dönüş
yolunda ise şu şarkıyı dinledik avukatımla:
Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim gençliğim anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tellere takıldı
Hani benim gençliğim nerde
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
Aldılar kitaplarımı sorgusuz
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim nerde
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum
Hani benim gençliğim anne
Ayşegül Kalkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder