Katılımcı: Semra Güller
Semra Güller
Tarih: 05.04.2018
Kitap: Çelişki
Tema: Acılar, kayboluşlar, yıkımlar ama Umut
hep var!
Konu: İçinde yaşamaya çalıştığımız dünya
umut ederek katlanmaya çalışıyoruz.
Anlatım: Kişiler ve kurumlar gerçek ile hayal
bütünü demiş Sn. Barış İnce ve düşündürürken soru işaretleri bırakıyor
hayatımız da."
Çağrışım: Kıyameti bencillik koparıyor....
Elbetteki
önceki kuşakların neler yaşadığını sadece araştırarak öğreniyoruz. Şahsen
bulduğum yazıları, kitapları veya tüm materyalleri incelerken hep bir soru
işaretiyle sonuçlandırıyorum... Çünkü artık neye, kime inanacağımı bilmiyorum ya
da inandırıcı gelmiyorlar. Doktorlar bile para karşılığı TV lerde boy gösterip birbirleriyle
zıt şeyler söyleyerek para kazanıyorlar ettikleri yemin orada geçerli değil
sanırım. Gerçekten insan gibi yaşayabilmeyi neden beceremiyoruz.? Neden sürekli
bir ben merkezcilik içindeyiz....Bu kaosun içinde yaşamayı biz tercih mi
ediyoruz ?
Alıntı
*Neden
yetişkinler fısıldayarak, çocuklar bağırarak konuşuyor? Tersi olması gerekmez
mi?
*Her
şeyimizi çaldılar, en kötüsü de umutlarımızı da....
*Bu arada
en çok ilgimi çeken melek her zaman Mikail olmuştur. 'Cehennem yaratıldığından
beri hiç gülmemiş' olan Mikail. Mucizesi tabii ki salt bu değildir. Mikail doğa
olaylarını düzenler. Ama bence ilginç olan nüfusu milyarları bulmuş ümmeti
Muhammed'in şahsi isteklerine hem de hasımlarını ettikleri beddualara göre doğa
olaylarını düzenlemesi. Çünkü aynı anda milyarlarca insan dua ya da beddua
eder. Yağmur ister, kar ister, güneş ister, para ister, acı vermek ister, aşk
almak ister... Milyonda birinin bile aynı anda dua ya da beddularının
gerçekleştiğini düşünsene! Asıl kıyamet bu işte! Kıyameti bencillik koparıyor, Mikail
insanın bencilliğine kafa tutuyor.
*Etnik
savaşın bitmeyen nefreti kavramları da iğdiş etmişti. Yıllar boyu aynı vatanda,
bir arada yaşayan insanların kopuşu, on binlerce cenaze ve yepyeni bir nefret
dili doğurmuştu. Çiçekler kökünden acısız kopmuyordu. İnsan can havliyle
savaştırana değil vurana öfke duyar. Öfke büyüyor.
*Cehennem
ateşi mi daha acıtıcı yoksa bu dünyada yaşadığımız acılar mı?
*Her şey
zıddıyla kaimdir. Savaşı bilmeyen sulh istemeyecek, derdi çekmeyen devayı
bilmeyecek, hiç esir düşmemiş özgürlüğüne sahip çıkmayacak, sevgisizliği
tatmayan sevgiyi anlamayacak.... Gece olmadan gün, içimde bir sen olmadan da
bir ben olmayacak. Ama yine de gitmen için, her kavgamızda, "Sakın beni
bir daha arama, sakın!" diye bağırıyorum. Öfkenin içinde beklendi vardır. Azalarak
biten, zamanla yiten şeylerden kork. Bu denli şevkle bağırıyorsa bir insan bil
ki içinde bitmeyen bir şeyler vardır.
Semra Güller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder