Bir araya gelmenin gücünü gördük. Çıkarsız, yalansız, dostça bir hayatın mümkün olduğunu, Gezi Parkı’nda kanıtladık.
Korkunun size faydası olmayacak! Size kutsal gelen bin yıllık çınar, fiske vuruşumuzla yıkılacak bir gün!
Biz halkız. Mobilyadan
cam şişeye, sebzeden buğdaya, iplikten giysiye değerler üretiriz. Bilgiler,
hizmetler, duygular yaratırız. Çalışmasını bildiğimiz gibi eğlenmesini de
biliriz. Merhamet geliştirir, dostluk büyütür, şefkat çoğaltırız. Neyi nasıl
yapıyorsak, biz oyuz. Bunu böyle
düşünmeyiz çoğu zaman. Bilmeyiz. Ama üretmek ve paylaşmak için harcadığımız
emekle aynı zamanda kendimizi yaratırız. En kutsal değerimiz emektir.
Milyonlarcayız biz.
Yalnızız, ayrıyız, hüzünlüyüz. Milyonlarca yalnızlığız. Yine de buluşuruz
bazen. En çok türkülerde buluşuruz. Sadece eğlenmek için değil; düşünmek,
hissetmek ve en önemlisi, bir araya gelmek için türküler söyleriz. Tek başına
güzel şarkı söyleyemez çoğumuz, ama konserlerde hep bir ağızdan söylediğimizde,
harikalar yaratırız. Yeter ki, sahnede bizim türkümüz çalınsın.
Bu nedenle onlar, en
çok türkülerden korkarlar. Hep bir ağızdan türkü söylememizden, bir araya
gelmemizden, meydana çıkmamızdan korkarlar. Çok korkarlar! Zaten “hiçbir
korkuya benzemez, halkına ihanet edenlerin korkusu.”
Kamu kaynaklarını
yandaşlarına peşkeş çekenler.
Yoksulun payına göz
dikenler.
Emeğimizi sömürenler.
Doğayı, kültürel
değerleri tahrip edenler.
İnsanlık düşmanları.
Umudun düşmanları.
Özgürlük düşmanları.
Korkun bizden! Halkız
biz!
Bir araya gelmenin
gücünü gördük. Çıkarsız, yalansız, dostça bir hayatın mümkün olduğunu, Gezi
Parkı’nda kanıtladık.
Başkaldırmak zaten
geleneğimizde var, artık örgütlenmeyi de öğreniyoruz. Yeni Haziran günleri
yaratmaya geliyoruz.
Korkunun size faydası
olmayacak! Size kutsal gelen bin yıllık çınar, fiske vuruşumuzla yıkılacak bir
gün!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder