Okuma Atölyesi Yolunda - Selma Sayar - Sevdalım Hayat
Okuma Atölyesi Yolunda - Selma Sayar

Okuma Atölyesi Yolunda - Selma Sayar

Paylaş

Uzakları yakın eden güzellikler vardır: Emekle, sevgiyle, tutkuyla yoğrulan. Günlerdir heyecanla beklediğim bir etkinlik için yola çıktım. Mersin’den Adana’ya, havaalanına, oradan İstanbul Tuzla’ya, sonra yerin derinliklerinde metro, Kadıköy’de buluşulan bir dostla metrobüs… Bunların hepsi ne kadar kolay. Ve etkinlik salonuna yürüdüğümüz o 100 metre, ne kadar uzun!

Beşiktaş’ta yağmurlu bir cumartesi öğleden sonrası.  Sevdalım Hayat Okuma Atölyesi’nin ilk etkinliği. Yürekleri kitap sevgisiyle dolu, güzelliğe, özgürlüğe ve adalete inanan bir avuç insanın emekleriyle kotarılan anlamlı bir çalışma.

Atölyenin bir okuru olarak ben de o heyecana ortak oluyorum. İstanbul trafiği içindeyken tenhalığa duyulan özlem, salona girerken kalabalığa karışmak isteğine dönüşüyor. İyi insanların arasına katılmak! Daha fazla iyi insanla bir arada bulunmak.

Salonun dolu olduğunu görmek ne güzel! Oturulacak yer bile yok. Pek çok insan ayakta. Yüzlerde bir gülümseme, ortam sımsıcak, yürekler pır pır atıyor. Birazdan, atölye listemizdeki ilk kitap olarak okuduğumuz Huzursuzluk romanının yazarı Livaneli de gelecek. Merakla onu bekliyoruz. Derken kapıdan görünüyor. Alkış, sevinç çığlıkları ile karşılanıyor salonda. O da bize alkışla karşılık veriyor. Sevdalım Hayat Okuma Atölyesi üyelerine, dışarıya kapalı gibi bir dille duyuruları yapılan, sadece kitabı okumuş olanların katılabileceği böyle bir etkinlikte salonu dolduran okur kitlesini takdir ettiği belli oluyor. Her zamanki gibi mağrur, umutlu, mütevazı yürüyüp yerine oturuyor.

Program başlıyor. Salonda çıt yok. Herkes neden orada olduğunun farkında. Dikkatle açılış konuşması dinleniyor. Huzursuzluk romanı hakkında, atölye katılımcılarından dört okur, değerlendirmelerini ve duygularını içtenlikle dile getiriyorlar. Hazırladıkları metinlerin, şaşırtıcı biçimde, usta yazarları aratmayan bir düzeyde olduğu dikkat çekiyor. Konuşmasını tamamlayan her okur kürsüden inerken Livaneli de kalkıyor ve onu kutluyor.

Sevdalım Hayat editörler ve yazarları, okuma atölyesi kitabı olan Huzursuzluk üzerine değil, daha genel konularda söz alıyorlar. Belli ki, atölyedeki okurların sözü üzerine söz söylemek istemiyorlar.

Zafer Köse, değişen kuşaklar ve dönemler boyunca Livaneli varlığının ve etkisinin sürmesini; bunun toplumsal ve kültürel karşılığını açıklayan düşüncelerini dile getiriyor.

Yürekli, umutlu Yalova Gençlik Kültür Evi’nin hazırladığı Son Ozan CD gösterimi, sonra da sitenin yazarlarından Ender Macun’un özgünlüğü ile dikkat çeken resimaltı çalışmasıyla akıp ilerliyor program. Ve Livaneli ile yapılan söyleşiyle devam ediyor. Bir kez daha neden orada olmam gerektiğini anımsatan kısa ama harika bir söyleşi. Sanatın, edebiyatın kökeni, beslendiği kaynaklar, geleceğe dair düşünceleri… Sanırım saatlerce konuşsa, o salonda bulunan hiç kimse yerinden kalkmayacak. Etkinlik sonunda Livaneli katılımcıları kırmayıp yanlarında getirdikleri kitapları imzalıyor, fotoğraflar çektiriyor.

Belki de insanın en çok yalnız kalmak istediği anlar, bir kitabı okuduğu sürelerdir. Ama bir yandan da aynı kitabı okuyanlarla iletişim kurmak, aynı havayı solumak isteği doluyor insanın içine. Listedeki 25 kitabı okurken, insanları online ortamda bir araya getirmeyi amaçlayan Sevdalım Hayat Okuma Atölyesi, yola coşku verici bir umutla çıktı. Zaman zaman bu tür gerçek mekan buluşmaları da organize edecekleri bilgisi veren site yöneticileri, asıl amaçlarının atölye çalışmalarını internet ortamında yürütmek olduğunu belirttiler.

Kitaplarla, doğru ve güzel kitaplarla, okurlarla, güzel ve doğru okuyan insanlarla bir arada bulunmak… Daha ne olsun!

Yapılacak şey çok kolay: Atölyeye katılmak, etrafımızdaki insanlara bu siteyi duyurmak, belirlenen tarihlerde kitapları okuyup o güzelliğe ortak olmak.
Yaşattığınız güzellik için teşekkür ediyoruz Sevdalım Hayat ekibine. Yolunuz açık ve uzun olsun.

Selma Sayar

12 yorum:

  1. Orada olamamanın üzüntüsünü satırlarınızda giderdim.Ne sıcak anlatmışsınız.Aynı satırları paylaşmanın duygusunu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim 1im, aynı hisleri yaşıyor olmak çok güzel! Güzelliklerde görüşmeyi dileyerek...

      Sil
  2. Tam olarak böyle oldu herşey. Duygularımıza çok güzel tercüman olmuşsunuz. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, sizi tanımak güzel. İletişimde kalmayı dileyerek...

      Sil
  3. Duygularıma ortak olmanız ve kalpleri benimle bir çarpan başka insanların varlığı mutluluk verici.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı güzel duygularla selamlıyorum Pembe Sakarya. Teşekkürler...

      Sil
  4. Bunlar ne kadar güzel yorumlar. İlginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Selma size ayrıca çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. Rica ederim Durmuş Cevlan, sizi tanımak ve dinlemek güzel. Daim olması dileğiyle...

    YanıtlaSil
  6. Selma Hanım, burdan bir kez daha yazmak istedim..

    Ne güzel anlatmışsınız tatlı telaşımızı, memnuniyetimizi ,hepimizin ortak duygularını ve atölye gününü. Çok güzel de tahlil etmişsiniz yüzlerdeki ifadeyi hatta programın akışındaki amacı ve faydayı.

    ''Yürekleri kitap sevgisiyle dolu, güzelliğe, özgürlüğe ve adalete inanan bir avuç insanın emekleriyle kotarılan anlamlı bir çalışma.''

    Bu atölye hepimize umut oldu . Aslında sandığımızın aksine ne kadar çok olduğumuzu gördük yukarıda bahsettiğiniz bir avuç insan sayesinde.

    Üzerine sohbet edilecek bir yazı olmuş. Emeğinize ve güzel yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Gamze Güven, en içten duygularımla size tekrar teşekkür ediyorum insanın içini ısıtan yorumunuz için. Sizi tanımak ne güzel! Sevgi ve selamlar...

      Sil
  7. Uzağı yakın,hayali gerçek eden bu platformda olmaktan bir kez daha gurur duydum.Yazdıklarınızı okudukça yeniden yaşadım,heyecanlandım. :)
    Başta Sevdalım Hayat kurucuları olmak üzere hepinize çok teşekkür ederim.
    Adını “Umut Ağacı”koyduğum,Sevdalım Hayat’ın birer dalıyız.
    Hiç kopmayalım..!
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  8. Çok teşekkür ederim Gülcan Hanım. Umut Ağacı çok yerinde bir tanımlama olmuş. Dostça ve sevgiyle...

    YanıtlaSil