Her gün bir baskın ile uyanılan, her gün "şehit" haberlerinin verildiği günler.
Kar yığınlarını aşarak ulaşılan dağın tepesinde derme çatma bir karakol ve zorunlu askerlik görevi için yurdun dört bir yanından toplanmış yirmili yaşlarında emekçi, işçi, memur ailelerin genç evlatları.
Karlı dağların kana bulanması ile başlar, "Uyursan ölürsün" dersi ile devam eder. Politik mesajları çoğaltabilir, komutanı "ağabey" modunda gösterebilir, devletin hiçbir suçu yok babında sözler söyleyebilir, şehitlik kurumunu yüceltebilirdi elbet, bir propaganda filmi olmak amacında olsaydı...
Ancak bu filmde insan var, sadece insan. Rütbeli de olsa er de olsa terörist de olsa sadece insan. Kızmayın, İnsan=Mutlak İyi denklemi doğrulanmadığı müddetçe onlar da insan evet. Bir tarafta halkı için mücadele ettiğini iddia eden bunun için yine halkın evlatlarını öldüren bir örgüt diğer tarafta vatanı koruyacaksın emrini yerine getirmek, karakolun korunması için siper olmak zorunda olan askerler.
Devlet erkanı için de onları kuklası haline getiren kuklacılar için de önemli olan sayılardır, elde edilen maddi çıkarlar, değişen haritalardır. O yüzden kızmakta haklıdır komutan. Zira aslında korudukları derme çatma karakol değil kendi canlarıdır. Sevdiğine, ailesine, işine, evine dönmek istiyorsa uyanık olmak, gözünü kırpmamak zorundadır asker aksi halde 45 saniyeliğine kahraman olacak sonra da unutulacaktır. Yerini de diğer unutulacak askerlere bırakacaktır. Neden diye soramaz, neden bu korumasız barakada biz duruyoruz, neden 40 kilo yükü biz taşıyoruz, neden hep biz ölüyoruz... Piyon olmak, oyun bitine kadar sahada kalmak zorundadır. Yoksa ya karşısındaki düşman vuracaktır onu ya da hayatı dar edecektir devlet baba...
Farklı mı ? Hayır, karşı tarafta da benzerdir durum. Gerçekte neden, kim için öldüğünü bilmeden ölen ya da ölmeye zorlanan gençler. Halk mücadelesi verdiğini iddia ederken düşman olduğu halka da kendi halkına da acımasızca saldıranlar, Marksist-Leninist olduğunu iddia ederken elinde neden USA yapımı silah olduğunu sorgulamayanlar, bölgedeki silah-uyuşturucu trafiğinde birbirinden rol çalan veya birlikte oynayan devlet-örgüt elemanlarının bu çelişkisini görmezden gelenler, sorguladığında infaz edilenler...
Makus talihi değişmişti bu ülkenin bir zamanlar, belki yine değişir...
İyi seyirler...
Ancak bu filmde insan var, sadece insan. Rütbeli de olsa er de olsa terörist de olsa sadece insan. Kızmayın, İnsan=Mutlak İyi denklemi doğrulanmadığı müddetçe onlar da insan evet. Bir tarafta halkı için mücadele ettiğini iddia eden bunun için yine halkın evlatlarını öldüren bir örgüt diğer tarafta vatanı koruyacaksın emrini yerine getirmek, karakolun korunması için siper olmak zorunda olan askerler.
Devlet erkanı için de onları kuklası haline getiren kuklacılar için de önemli olan sayılardır, elde edilen maddi çıkarlar, değişen haritalardır. O yüzden kızmakta haklıdır komutan. Zira aslında korudukları derme çatma karakol değil kendi canlarıdır. Sevdiğine, ailesine, işine, evine dönmek istiyorsa uyanık olmak, gözünü kırpmamak zorundadır asker aksi halde 45 saniyeliğine kahraman olacak sonra da unutulacaktır. Yerini de diğer unutulacak askerlere bırakacaktır. Neden diye soramaz, neden bu korumasız barakada biz duruyoruz, neden 40 kilo yükü biz taşıyoruz, neden hep biz ölüyoruz... Piyon olmak, oyun bitine kadar sahada kalmak zorundadır. Yoksa ya karşısındaki düşman vuracaktır onu ya da hayatı dar edecektir devlet baba...
Farklı mı ? Hayır, karşı tarafta da benzerdir durum. Gerçekte neden, kim için öldüğünü bilmeden ölen ya da ölmeye zorlanan gençler. Halk mücadelesi verdiğini iddia ederken düşman olduğu halka da kendi halkına da acımasızca saldıranlar, Marksist-Leninist olduğunu iddia ederken elinde neden USA yapımı silah olduğunu sorgulamayanlar, bölgedeki silah-uyuşturucu trafiğinde birbirinden rol çalan veya birlikte oynayan devlet-örgüt elemanlarının bu çelişkisini görmezden gelenler, sorguladığında infaz edilenler...
Makus talihi değişmişti bu ülkenin bir zamanlar, belki yine değişir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder