Kırmızı Pazartesi Üstüne - Aydan Çelebi - Sevdalım Hayat
Kırmızı Pazartesi Üstüne - Aydan Çelebi

Kırmızı Pazartesi Üstüne - Aydan Çelebi

Paylaş


Katılımcı: Aydan Çelebi

Tarih:  29.11.2017

Kitap: Kırmızı Pazartesi / Gabrıel Garcia Marquez

Tema: Toplumsal ahlak kuralları, namus cinayeti, ön yargı, kadın, yalnızlık, ötekileştirme. 

Konu: Kitabı okumaya başladığınız andan itibaren bir cinayetin işleneceğini biliyorsunuz, buna rağmen son sayfaya kadar merak ve endişe ile okumaya devam ediyorsunuz. Tüm kasabanın bildiği ama engel olmadığı Santiago Nasır  cinayeti.

Anlatım: Anlatıcının bakış açısı ile birlikte pek çok kişinin düşüncesi aktarılmış, sanki bu olayın geçtiği yerde yaşayan herkesle röportaj yapılıyor. Anlatılan hikaye kısa bir sürede yaşanıyor olsa da, çok uzun zamana yayılmış bir açıdan bakılıyor.

Çağrışım:

Kadın, namus, cinayet  kelimelerinin kullanıldığı cümleleri duyduğumda bir ürperti sarar beni. İnsan haklarının herkesi her şeyden koruyup kollayabilecek bir gücü olduğuna inanmak istiyorum ama işlerin daha karmaşık olduğundan da haberim var. Her geçen gün  “insan”, “hak”, “insan hakları” kavramlarıyla ilgili ne kadar büyük sorunlar yaşandığına tanık oluyorum. Yaşıyorum, görüyorum.

Namus cinayeti, kadınların insan haklarının en dehşet verici ihlallerinden birisi ve yargısız infaz şekli. Romanda bu sefer bir erkek namus cinayetinin hedefindedir.

Ölen gerçekten Nasır'mıdır yoksa kasabada yaşayan  insanlar mıdır? Tüm sakinleriyle bir kasaba halkı, yaşanan felakete ortak olmuştur.

Törenin topluluklarda ikiyüzlülük yaratan etkisinden söz etmek yanlış olmaz sanırım. Birçok konuda farklı özelliklere sahip insanlar, töre söz konusu olduğunda birbirleriyle aynılaşabiliyorlar. Kırmızı Pazartesi’deki kasaba sakinleri de öyle, aralarındaki onca farka rağmen, töre ile ilgili aynı olaya aynı tepkileri veren aynı değer yargılarına sahip olarak anlatılıyor. Yani namus uğruna öldürmenin toplum için suç sayılmadığını gösteriliyor. İnsanlık halleri ve toplumun bireye baskısı konu ediliyor.

Yazar roman boyunca çeşitli imgeler kullanarak okuyucuya roman kahramanları hakkında ipuçları veriyor. Santiago'nun masumiyetini onu bir kelebeğe benzeterek ya da rüyasında gördüğü badem ağacı, bu ağacın çiçeği ve beyaz renk ile, Vicarioların yalancı ve iftira atan kişiliğini avcıya benzeterek, Piskopos'un saygıya ve yapılan hazırlıklara layık olmadığı düşüncesini yine böyle imgelerle okuyucuya hissettiriyor.

Kitap bitti. Suç nedir? Suçlu kimdir? Sorularının cevaplarını arıyorum. Cinsiyetsiz bir bakış açısı ile, kadın veya erkek bakış açılarına hapsolmadan, sadece insan olarak yaşamda umut var diyorum. Emeğiyle yaşayan insanda umut var, eşitlik, hak ve adalet için değiştirip dönüştüren insanda umut var, şiddetle ve cehaletle mücadele eden insan da umut var.

Aydan Çelebi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder