Okuma Atölyesi Çalışması - Asiye Açar

Katılımcı: asiyecr/Asiye Açar

Tarih: 13 Aralık 2017

Kitap: Senden Öğrendiğim Şarkılar, Onur Behramoğlu

Tema: Duyarlılık ve empati şiirleri

Çağrışım:

Onur Behramoğlu öyle orijinal ki. Senden Öğrendiğim Şarkılar'ı okuduktan sonra şu anda aklımda ne Nihat Behram var ne de Ataol Behramoğlu.

Duyarlılık ve sorumlulukla yazılmış aşağıdaki dizeler var.

Ey devletin ülkesi ve milletiyle

Gıcır bilyelerini çalması 

Dal gibi çocukların

Bir düşünce ve empati insanı. Bir ihtiyaç hissettim.  Bazı şiirlerin konusunu,mesela Muhammet'in hikayesini bilince şiire hayran oluyorsunuz. Ama bilmezseniz belki ne anlamlar saklı o soyut şiir karanlık dehlizlerde kayboluyor. Şairin şiiri yazdığı dönemde etkilendiği  olayın okuyucuya hatırlatılması gerek sanki.

Her neyse tadını çıkaralım. Kusursuz güzel olmaz. İyi ki Onur Behramoğlu'yla tanıştırdınız bizi. Beni şiir yazdığım lise ve üniversite yıllarıma götürdünüz..
Kitabın içinde  biraz dolaşıp, dayanamadım Onur ‘un şiirlerine arkadaş şiirler yazdım.

Şair aşağıdaki şiirde, uzaktan hoşuna giden market görevlisi genç bir kızla konuşma fırsatı buluşundan bahseder. Sohbet ilerler ve aşağıdaki dizeler ortaya çıkar.

"İki gündür çocuklar ölüyor açlıktan” dedim
"Evet survivor" dedi
"Hayır gazze" dedim."

Bazen yaşa bakılmaksızın insanlar birbirine çekici gelir. Ama bir cümleyle büyü bozulur yaş ortaya çıkıverir.

büyük İtalyan ailesi

"büyük oğlum roma orkestrasında

çok  önemli görevde ”

                bir kaç kez davula vurmaktan ibaret

                 büyük sorumluluğu

“büyük kızım mutludur

evliliğinde”

                 babadan sakladığı

                 büyük mutsuzluğuyla

“şu ele avuca sığmaz

küçüğü ,manken”

                  çamaşır defilelerinde

                 babasız çocuğuna

                 büyük büyük ağlarken

“bakın şu fotoğraftaki

küçük oğlum alvaro

pek düşkündür bana...”

                   denize açılarak

                   İntihar ettiği söylenir

                   adıı da yanlış yazılmış

                   tek satır-üçüncü sayfa

(onur behramoğlu)

Bekar feminist kadınlar
Suçlarlar evlileri 
"Nasıl bir onursuzluk ki,
Affetmek aldatan eşi.."

Pişkin evli erkekler
"Aranıyor " sanır her dulu
Bir tek kendilerinde sanırlar
Ahlakı ve gururu.

Bizim zamanımızda böyle değildi
"Gençler şimdi çok saygısız"
Derken ayağıyla itekler
Yerdeki kediyi arsız.

Dünyayı ben yarattım zanneder
Hep kendinden bahseden.
İzmir dışına çıkmamış hiç
Ahmet Kaya'ya küfreden. 

"Çok çocuk yapmasın bunlar da"
Diyor kadın Suriyeli kadına
Kocası homurdana homurdana veriyor 
dörtte bir yevmiye kocasına.            

Ablası Goncagül’e yazdığı “olli” isimli şiir…

sten lorel'dim tek tek sayılan komiklerimle

sana olivır olmak düşerdi

neden böyle bir oyun uydurduk bilmiyorum

kim biliyor ki kardeşliği?

batırıyorduk birbirimizi denize

üç yaş küçüktüm,üç kat fazla hevesli

sonunda pes ediyordum

“çok su yuttum olli”

...

şiir yazdım kırkıncı yaş gününe

öpemeyince ellerini

her şeyi birbirine karıştırıyorum

kederle seni,goncayla seni,gülle seni

belki gelirsin diye

durmadan tekrarlıyorum ismini

pes etmek yok söz veriyorum

azıcık daha oynayalım olli

 (onur behramoğlu)

Bilir misin
Tek sen değilsin
Kardeşine şiir yazan..
Benim de yanım da olsa ah
O oyun bozan.
Gülüşüp kıkırdaşsak
Hüzünlenip ağlasak
Sonra da oturup
Beraber sarma sarsak... 

Hapiste ölürken hep annesini anan mahpusu anlatan şiiri…

“Bizi ayıran nehirler”

postalım uçtu gördüm

ayağım içinde kaldı

yüküm de sırtımdaydı

vurulduğumda

...

paspasın altından anahtarı

alsın annem yoksul annem yok annem  onur behramoğlu

Niye ölürken annem gelir aklıma
Beni kurtaracağını bildiğim için mi?
Yoksa büyüdüm havalarında
Ona attığım naraların utancıyla mı?

"Oğlu savaştan dönen Amerika'lı babanın günlüğü"

dünyanın en güzel içkisiydi

baba-oğul içtiğimiz

en güzel sesimizle

baba-oğul detone

küfreden bir şarkıydı söylediğimiz

dünyanın gelmişine  geçmişine

neden kaçırıyor gözlerini annesinden?

neden iki yanındaydı kolları

ona sarıldığımda?

...

Gözleri..

Gözlerim..

“nerdesin baba?”

“nerdesin oğlum?”

...

elbet babaya düşecektir

boynundan ipi sıyırıp çözmek

elbet babaya düşecek

alnından son kez öpmek

elbet babaya..

canı kollarında soğurken

bir arka odada ölmeden ölmek

...

oğlumu

oğlumu verin bana

pamuk şekerimi

pamuğumu   onur behramoğlu

Acıyı görenler tat alamaz huzurdan…

Ve… Böyle giderse tüm kitabı yazacağım buraya…

"Meğer bağcemde yalağuz
Fidanmışım 
Kendimi orman zannederken."

(onur behramoğlu)

Anarşik ruhumu depreştirdin Onur!

Asiye Açar

acarasiye01@gmail.com